Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Dededen toruna geçen bakanlık

Bugün sizlere Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyılın önemli devlet adamlarından olan Abdurrahman Sami Paşa'dan söz etmek istiyorum. Abdurrahman Sami Paşa, Osmanlı Devleti'nin ilk maarif (millî eğitim) bakanı olarak görev yaptı. Döneminde İstanbul'un sosyal hayatında da etkin bir isimdi.

İlk Türk romanının yazarı Samipaşazade Sezai'nin ve Osmanlı Maarif vekillerinden Abdüllatif Suphi Paşa'nın babası, Türkiye Cumhuriyeti millî eğitim bakanlarından Hamdullah Suphi Tanrıöver'in dedesidir. Bu yüzden "milli eğitim" bu ailenin "milli uğraşı"sı haline gelecekti.

1794 yılında Mora'da dünyaya geldi. Adı Abdurrahman idi. Sami, daha sonra şiir yazarken kullandığı mahlastan dolayı eklenecekti.

Padişah III. Ahmed devrinde ordu ile Mora'ya gitmiş, Trapoliçe'de tekke kurmuş bir aileye mensuptu. Babası, Mora'daki Cerrahi Tekkesi'nin şeyhi Necip Efendi'dir. Özel dersler alarak eğitim gördü. Arapça, Farsça, Fransızca, Yunanca, İbranice ve Lâtinceye vâkıftı. Genç yaşta şiir yazmaya başladı.

1814 yılında çıkan Mora İsyanı sırasında babası öldü, ailesinin mal varlığına el konuldu, tekke kiliseye çevrildi. Trapoliçe'de ailesiyle mahsur kalan Abdurrahman Sami, mahalli ileri gelenlerin devreye girmesiyle ancak Mısır'a gitmek için izin alabildi. Aile Mısır'a gitti, fakat kardeşleri Baki ve Hayrullah rehin olarak Trapoliçe'de kaldı.

Abdurrahman Sami, Mısır'da kısa sürede devlet kademelerinde kendine yer buldu. Mora Yarımadası'ndaki isyanı bastırmak için Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu Kavalalı İbrahim Paşa ile Mora'ya gönderildi. Mora'da esir kalan kardeşlerini kurtarıp Mısır'a getirdi. 25 yıl kadar Mısır'da kaldı; İbrahim Paşa'nın "Mektupçuluğunu" ve "Takvim Müdürlüğü"nü yaptı. Kahire'de bir Cerrahi tekkesi kurdu. Mora isyanının sebeplerini kaleme aldı ve ödül olarak Bulak Matbaası Müdürlüğü'ne getirildi. 1831 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın "Baş Muavini" oldu, 1843 yılında ise "Ferik-Korgeneral" rütbesine yükseltildi.

Mısır'da hidivliğe I. Abbas'ın geçmesi üzerine Mısır'dan uzaklaştırıldı. 1849 yılında İstanbul'a gelerek Osmanlı Devleti'nin hizmetine girdi. Taşkasap'ta bir konak alıp ailesi ile yerleşti. Cerrahi tekkesinin Karagümrük'teki asitanesine (merkez tekke) devam etti. Rumeli Müfettişliği görevinde, Bosna, Trabzon, Vidin valiliklerinde bulundu. 1856 yılında Meclisi Tanzimat Azalığı'na seçildi.

17 Mart 1857 de Osmanlı Devleti'nin maarif işlerini tek bir çatı altında toplamak ve daha düzenli yürütebilmek için kurulan Maarifi Umumiye Nezareti'nin başına getirildi, böylece devletin ilk Maarif Nazırı (Millî Eğitim Bakanı) oldu. Bu görevine devam ederken, Girit İsyanı'nın çıkması ile yerine vekaleten Kemal Efendi getirilerek kendisi Girit Valiliği ile görevlendirildi. Bir yıl süren Girit Valiliği sırasında Girit'te çıkan isyanları bastırmakla uğraşan Abdurrahman Sami Paşa 1859 yılında tekrar Maarif-i Umumiye Nazırlığı'na döndü. 25 Kasım 1861 tarihinde görevinden istifa etti.

1863 yılında Mısır'a gitti; Sultan Abdülaziz'in Mısır'ı ziyareti sırasında Meclisi Vala azalığına atandı. Sultan Abülhamit tahta çıktığında Ayan Meclisi'nde üye oldu. 1877 yılında evinde istirahate çekildi. Taşkasap'ta aldığı konak ve Çamlıca'daki köşkü Ahmed Vefik Paşa, Ziya Paşa, Ali Suavi gibi kişilerin müdavimleri arasında yer aldığı edebi toplantılara sosyal ve siyasi meselelerin tartışıldığı toplantıların yuvası haline geldi.

Devlete yaptığı hizmetlerden dolayı "İmtiyaz Nişanı" ile ödüllendirilen Abdurrahman Sami Paşa, 1882 yılında 88 yaşında yaşamını yitirdi. Cenazesi II. Abdülhamit tarafından II. Mahmut Türbesi yanına defnettirildi.

Abdurrahman Sami Paşa'nın 7 oğlu olmuştur: Abdüllatif Suphi, Necip, Abdulhalim, Abdurrahman Hasan, Abdulbaki, Mehmet Sezai ve Mahmut Hüdai Bey. Oğullarından Mehmet Sezai Bey, ilk gerçekçi Türk romanlarından birisi olarak bilinen "Sergüzeşt" adlı ünlü eserin yazarıdır. Necip Paşa, Sultan Abdülmecit'in kızı Mediha Sultan ile evlenip padişah II. Abdülhamit'in eniştesi olmuştu. Abdüllatif Suphi Paşa da babası gibi devlet adamı olmuş ve maarif bakanlığı yapmıştır. Abdüllatif Suphi Paşa'nın oğlu Hamdullah Suphi ise Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Millî Eğitim Bakanı olmuştur.

Abdurrahman Sami Paşa divan edebiyatı geleneğinde ve tasavvuf etkisinde şiirler yazmış bir şairdir. Şiirlerini topladığı divanı dışında Avrupa'nın gelişmesi, milliyet düşüncesinin yayılması gibi konuları işleyen "Rumuz'ul-Hikem (1870)" adlı bir eseri, mektuplarını ve bazı şiirlerini içeren "İnşa-yı Sami (1873)" ve İslam ahlakını anlatan "Kişveri'd-Derun" adlı kitabı bulunmaktadır. Kişveri'd-Derun, Arapça'ya çevrilmiş ve de Arapça olarak basılmıştır.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları