Cumhuriyet gazetesi davasında 4. duruşma

Cumhuriyet gazetesi davasında 4. duruşma
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, yürütülen soruşturma kapsamında aralarında firari sanıklar Can Dündar ve İlhan Tanır'ın da bulunduğu 19 sanık hakkında açılan davanın dördüncü duruşması, sanıkların savunmasıyla devam ediyor.

Cumhuriyet gazetesi davası

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarıhakkında, "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır ile aralarında Akın Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Şık'ın da bulunduğu 12'si tutuklu, 19 sanık hakkında açılan davanın dördüncü duruşması, sanıkların savunmasıyla devam ediyor

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Akın Atalay, Ahmet Şık, Bülent Utku, Kadri Gürsel, Mehmet Murat Sabuncu, Önder Çelik, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Güray Tekin Öz, Turhan Günay ve "jeansbiri'' hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.

Sanık avukatları, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile bazı yabancı heyetlerin de izlediği duruşmaya, firari sanıklar Can Dündar ve İlhan Tanır gelmedi.

"Örgütlenmelerini haberleştirdiğim yıllarda Türkiye Gülen'i tanımıyordu"

Duruşmada, tutuksuz sanıklardan Hikmet Çetinkaya, 51 yıllık gazeteci olduğunu, en önemli haberlerinden birinin FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen ile ilgili olduğunu söyledi.

Gülen'in hakkında şikayet dilekçeleri verdiğini söyleyen Çetinkaya şöyle devam etti:

"Hakkımda yaklaşık 170 dava açıldı, çoğundan beraat ettim, bazılarında para cezası ödedim. Poliste, yargıda, eğitimde örgütlenmelerini haberleştirdiğim yıllarda Türkiye Fethullah Gülen'i tanımıyordu. 'Altın Nesil' adı altında Amerika'da örgütlenmesini yazdığımızda kimse olup bitenleri görmedi. Devletten maaş alan bu imamın gerçek yüzünü açığa çıkarttım. Yıllarca peşimizden koştular aldırmadık."

Mahkeme başkanınından "James Bond" esprisi

Tutuksuz sanık Aydın Engin de FETÖ'nün sözde İsrail imamı Harun Tokak ile 13 iletişim kaydının sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Gazetecilik mesleği ile teröristliği ayırmak lazım. Ben İlhan Selçuk'un önerisiyle Gülen okullarını ziyaret ettim. Uganda ve Moskova'da cemaatin topluma nasıl sızabileceğini gözlerimle gördüm."

Engin'in bu sözleri söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ'ın "Zaten ben sizde 007 James Bond ruhu izliyorum." demesi, salonda gülüşmelere neden oldu.

Kendisinin gazeteci olduğunu söyleyen Engin, "Bir cemaatle ona paralel kişilerle ilişki kurmanın suç olduğu savında savcı. Ben gazeteciyim, işim bu. Harun Tokak bugün FETÖ olarak anılan örgütün ileri gelenlerindendir. Onunla konuşmadan bu örgütü anlayamazsınız." savunmasında bulundu.

Duruşmaya bir süre ara verildi.

Duruşma öncesi basın açıklaması 

Öte yandan duruşmanın dördüncü gününde bir grup davaya destek olmak amacıyla İstanbul Adalet Sarayı'nın önünde toplandı. 

Basın açıklamasının ardından slogan atan gruptakiler, davayı takip etmek için İstanbul Adalet Sarayı'na girdi.

Bu grubun ardından adliye girişinde bir araya gelen ve davada yargılanan avukatlar Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku ve Akın Atalay'a destek olmak için üzerinde "Herkes için adalet, #adaletnöbeti" yazılı pankart açtı.

CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal'ın da destek verdiği eylemde okunan basın açıklamasının ardından grupta yer alan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ile Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da birer açıklama yaptı.

Gruptakiler açıklamanın ardından duruşma salonuna girdi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan 274 sayfalık iddianamede, sanıklar Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, sanıklar Bülent Utku, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmalarını öngörülüyor.

İddianamede, sanıklar Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun "silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, firari sanık İlhan Tanır'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, Ahmet Şık'ın "PKK ve DHKP/C'' silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.