Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Çok partili siyaset denemesi

1921 Anayasası, Kurtuluş Savaşı günlerinde pratik zorunlulukları karşılamak üzere yapılmış bir anayasaydı. Cumhuriyet kurulduktan sonra artık daha ayrıntılı bir anayasa yapmak gerekiyordu. 1924 Anayasası 20 Nisan 1924''te kabul edildi. Yeni Anayasa çok partili bir siyasal yaşama olanak veriyordu. 17 Kasım 1924''te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, gidişattan hoşnut olmayanların çekim merkezi hâline gelmişti. Fırkanın başkanı Karabekir, 2. başkanları Adnan (Adıvar) ve Rauf Orbay''dı. Genel Sekreter Ali Fuat''tı. Fırkanın Meclisteki yandaşları 30 kadardı. Programında "efkar ve itikadat-ı diniyeye hürmetkardır" ibaresi bulunan fırka, her renkten bütün tutucular için bir çekim merkezi olması bekleniyordu. Mete Tunçay''a göre Atatürk dönemini "Tek-parti" yönetimine yönlendiren gelişme, Şeyh Sait Ayaklanması''nı bastırmak için çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu''dur. 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası denemesi, Atatürk''ün çok partili düzen arzu ve umudunun 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası denemesi ile devam ettiği gösteriyordu.

İsmet İnönü''nün 19 Mayıs 1945''teki konuşması

Atatürk, koşulların elverişsizliğine rağmen çok partili sistem konusundaki düşüncesini 1930 yılında uygulamaya koydu. Kurulacak muhalefet partisinin karşı devrimciler için bir umut kapısı olmaması için o sıra Paris''te Türkiye Büyükelçisi olan arkadaşı Fethi''yi (Okyar) görevlendirdi. Serbest Cumhuriyet Fırkası''nın ikinci adamı Ahmet Ağaoğlu idi. Serbest Fırka 12 Ağustos 1930''da kuruldu. Serbest Fırka denemesi çok kısa zamanda bir felakete dönüştü. Devrim karşıtları, büyük bir heyecanla Fırka''nın bayrağı altında toplandılar. Bu gidişin nerelere varabileceğini kestiren Fethi Bey ve arkadaşları, 17 Kasım 1930''da Fırkayı kapattılar. Serbest Fırka ancak üç ay yaşayabilmişti.

Terakkiperver ve Serbest Fırka olayları devrimler yapılırken ve belirli bir mesafe alınmadan çok partililiğin pek sağlıklı işlemediğini gösteriyordu. 1930''lu yıllar artık Avrupa''da demokrasi rüzgârlarının değil, dikta rüzgârlarının estiği bir dönemdi. II. Dünya Savaşı yıllarından sonra 1945''te yeniden demokrasi rüzgârları esince Türkiye buna uygun davranmıştı.

19 Mart 1945''te SSCB, 1925''te Türkiye ile imzalamış olduğu Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşmasını yenilemeyeceğini, yeni bir antlaşma yapmak istediğini bildirdi. SSCB, Boğazların iki ülke tarafından ortak savunulmasını resmen istemiş, Türkiye ise reddetmişti. Türkiye ile Batı ve ABD arasında bir yakınlık başladı. 12 Mart 1947 günü ABD Cumhurbaşkanı Truman, Kongreye, Türkiye ve Yunanistan''ı Sovyet tehdidinden korumak üzere kendi adıyla anılan bir siyaset başlattığını bildirdi (Truman Doktrini). 1947''de Türkiye-ABD Askerî Yardım Antlaşması ve 1948''de ise ABD ile bir İktisadi Yardım Antlaşması imzalandı. Türkiye 1949''da Avrupa Konseyi üyesi oldu.

İnönü 19 Mayıs 1945 Gençlik ve Spor Bayramı mesajında "halk iradesinin" geliştirileceğini müjdeliyordu. CHP içindeki milletvekillerinden Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan, 7 Haziran 1945 günü CHP grubuna "Dörtlü Takrir" diye bilinen bir önerge verdiler. Parti içinde özgür bir tartışma ortamının yaratılmasını istiyorlardı. O sırada "Toprak Reformu"na olanak verebilecek bir yasa tasarısı TBMM''ye sunulmuştu. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu''nun 17. maddesine göre topraksız ya da az topraklı çiftçiyi topraklandırmak için devlet, büyük toprak sahiplerinin topraklarını kamulaştırabilecekti. Bu hüküm toprak sahibi olan milletvekillerini rahatsız etti. İnönü, bu kanun ile toplumsal yararların yanı sıra çok partili ortamda köylünün siyasal desteğini almayı umuyordu. Kanun, 11 Haziran 1945''te TBMM''de kabul edildi fakat 17. madde hiç uygulanmadı ve sadece bir bölüm Hazine toprakları çiftçilere dağıtıldı.

Dörtlü Takrir''in Grupta reddedilmesini sağlayan İnönü, CHP içindeki hoşnutsuzların CHP''den ayrılarak ayrı bir parti kurmalarını, çok partili döneme geçilmesini ve parti içindeki muhaliflerden kurtulmayı hedefliyordu. Adnan Menderes ve Fuat Köprülü, Vatan gazetesinde demokratikleşmeyi savunan muhalif yazılar yazmaya başladı. 1 Kasım 1945''te TBMM''yi açış söylevinde, açıkça, ülkenin bir muhalefet partisine olan gereksinimini dile getirdi. Bayar, 1 Aralık''ta parti kuracaklarını açıkladı ve 3 Aralık''ta CHP''den istifa etti. DP, 7 Ocak 1946''da kuruldu. Celal Bayar genel başkan oldu. DP''nin amacı demokratikleşmeyi sağlamaktı. CHP iktidarı, gazete kapatma yetkisini hükümetten alarak mahkemelere verdi. Üniversitelere özerklik verildi. Köylü ve işçinin desteğini kazanmak için Toprak Mahsulleri Vergisi kaldırıldı. Çalışma Bakanlığı ve İşçi Sigortaları Kanunları çıkarıldı. İnönü''nün "değişmez genel başkan" sıfatına son verildi, sınıf partilerinin ve sendikaların kurulabileceği kabul edildi. DP, ilk Büyük Kongresini Ocak 1947''de yaptı. Kongre Hürriyet Misakı adında bir bildirge yayımladı. DP''nin kimi siyasal talepleri kabul edilmezse DP milletvekilleri TBMM''den ayrılacaklarını beyan ettiler. Meclis''te Müstakil Demokratlar Grubu oluştu ve 20 Temmuz 1948''de Millet Partisi kuruldu. Kurucuları arasında Mareşal Fevzi Çakmak, Hikmet Bayur, Kenan Öner, Osman Bölükbaşı, Sadık Aldoğan vardı. Çakmak genel başkan oldu. MP, DP''yi danışıklı bir muhalefet gütmekle suçluyordu. DP, 20 Haziran 1949''da 2. Büyük Kongresini yaptı. Millet Partisi''nin danışıklı muhalefet suçlamasının baskısı altında olan DP, bu kongrede Millî Teminat Andı diye bir bildirge yayınladı. CHP Hükümeti, Şubat 1950''de TBMM''ye yeni bir seçim yasası tasarısı getirdi. Tasarı ilk kez yargı denetimini getiriyordu. Nispi temsil yerine çoğunluk dizgesini kabul edildi. 14 Mayıs 1950''de yapılan seçimlerde DP oyların %55''ini, CHP %41''ini aldı. Söz konusu başarı, sadece DP''nin değil özellikle İnönü ve CHP''nin bir başarısıydı. İnönü, 14 Mayıs seçimi için "En büyük yenilgim, en büyük zaferim" demişti.

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları