Çocukta gelişim geriliği ve aile...

Yeni doğan bir bebek ailenin yeni bir bireyi olarak evde yerini almaya başlamıştır. Bebek anne baba ve diğer ev halkı için bir sevinç kaynağıdır. Bebeklerin ilk zamanlar annesini emme, kaka yapma, uyuma gibi hareketleri bulunmaktadır. Bebekler anneye muhtaç olmaları, beslenmeleri bakım ve diğer ihtiyaçları için annenin ilgisine ve sevgisine ihtiyaç duyar. Her bebeğin gelişim süreci farklılık gösterir. Anne karnında beslenmesinden doğumuna ve doğduktan sonrada ailenin bebeğe ilgisi ve bakımıyla bebek gelişimi değişkenlik gösterir.

Bebekler gelişim sürecinde çeşitli nedenlerden dolayı gelişim geriliği yaşayabilirler. Bu durum biyolojik nedenlerden kaynaklanabileceği gibi çoğu zaman çevresel şartların yetersizliğinden de kaynaklanabilir. Bu konuda pedagog Sevil Yavuz, şu bilgileri veriyor...

Gelişim geriliği, günümüzde çok sık görülen bir problem. Çocuklar, biyolojik bir nedene bağlı olmadan sadece çevresindeki şartların yetersizliğinden dolayı gelişim geriliği yaşayabilir.

Bu durum anne-babanın veya çocuğun bakımıyla sorumlu kişinin, yeterince uyarıcı, sağlıklı ve zengin bir çevre sunmayışından kaynaklanır. Örneğin çocuk dışarıya sık çıkma şansı olmadan, dört duvar arasında büyümek zorunda kalmıştır. Onunla ilgilenen, oynayan bir yetişkin yoktur.

Özellikle çalışan anne-babalarda, çocuğun akşama kadar bakıcıyla bir etkinlik yapmadan ve dışarı çıkmadan yalnız kalması, arkadaşlarıyla yeterince oynamaması nedenler arasındadır. Çocuk, oyun oynayarak büyür ve gelişir. Eğer bu şartlardan mahrum olursa, gelişim geriliği kaçınılmazdır.

Çocukları kendi yaşıtlarıyla kıyaslamak doğru değil, herkes farklıdır. Nitekim her çocuktan, belli ay ve yaş dönemlerde beklenen beceriler vardır. Eğer bunlardan birinde geriyse, gelişim geriliği söz konusudur.

Gelişim geriliğinin en büyük habercisi, 'konuşma gecikmesi'dir. Konuşma gecikmesi, sadece gelişim geriliğinin değil, bazı ciddi patolojik problemlerin de habercisidir. Bu gibi problemlerde, erken teşhis çok önemlidir.

Bebeğin fiziksel gelişim alanında, yürüme, koşma ve tutma gibi motor becerilerinde gerilik olabilir. Mesela çocuk yaşından beklenen şekilde legoları yerleştiremiyordur.

Gelişim geriliği sadece dil ve motor gelişiminde de olmayabilir. En çok ihmal edilen, sosyal ve duygusal alandır. Çocuk arkadaşlarıyla nasıl iletişim kuracağını bilemez. Ya saldırır ya da kendini hiç koruyamaz. Sosyal becerilerdeki eksiklik, ancak arkadaşlarıyla oynayacak ortam sağlanarak düzeltilebilir.

Zihinsel alanda gerilik; kavramların gelişmemesi, neden-sonuç ilişkilerinin, problem çözme becerilerinin gelişmemesi olarak özetlenebilir. Bu durumda bireysel eğitim desteği alması şarttır.

Gelişim geriliğini anne-babanın anlaması ve kabullenmesi çok zordur. Gelişim sürecinde olan çocuklarının geride kaldıkları becerileri, büyüdükçe tek başlarına kazanacaklarını düşünürler. Böylece zaman kaybedip, durum ciddi boyutlara ulaşınca bir pedagogdan destek almaya karar verirler.

Eğer bir gelişim geriliğinden şüphe ediyorsanız, zaman kaybetmeden çocuk psikolojisi uzmanına danışmanız gerekir. Çünkü geç kalındığında, yol almak çok zordur.

Ailelerin gelişim geriliğini anlamaları zor olacağı için bebeklerini düzenli aralıklarla pedagog kontrolünden geçirmeleri çok önemlidir. Gelişim geriliği, Denver II Tarama Testi ve alanında uzman bir psikoloğun klinik değerlendirmesi sonucunda tespit edilebilir.

0-3 yaş arasındaki her bebeğin, en az altı ayda bir pedagog tarafından gelişim kontrolünün yapılmasında fayda var.

3-6 yaş arasındaysa, en az senede bir defa kontrolden geçmesi tavsiye edilir. Çocuk psikolojisi uzmanı, sizin fark edemediğiniz sinyalleri görür.

Gelişim geriliği, anne-baba desteği ve yoğun bir eğitim programıyla aşılamayacak bir sorun değildir. Bu program, çocuk psikolojisi uzmanı danışmanlığında geliştirilir ve uygulanır. Eğitimci, uzman tarafından geliştirilen programı uygular.

Gelişim geriliğinde aile büyük sorumluluklar taşır. Çocuğun tüm çevresinde düzenlemeler yapılır. Yatak ve oyun odasından bahçeye kadar çocuğun tüm yaşam alanları gelişimini destekleyecek şekilde düzenlenir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları