Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehmet Eyüp Yardımcı

Mehmet Eyüp Yardımcı

Yazar

Çıplak Deniz Çıplak Ada

Yaşar Kemal ustanın "Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana" romanı ile başlayan, "Karıncanın Su içtiği" ve "Tanyeri Horozları" kitaplarıyla devam eden "Bir Ada Hikâyesi" dörtlemesi "Çıplak Deniz Çıplak Ada" ile tamamlanır.

Savaşlar, kırımlar ve sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan'a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarını anlatır bize usta romanda.

Geçmişin yaraları kapanmaya yüz tutmuş ama izleri kalmıştır...

Bir başka usta Eduardo Galeano "Gölgede ve Güneşte Futbol" eserinin "İngiliz İşgalleri" başlıklı bölümüne; "Buenos Aires'de akıl hastanesi yakınlarında boş bir alanda, birkaç sarışın çocuk ayaklarıyla topa vuruyorlardı. 'Bunlar kim yahu?' diye sordu başka bir çocuk. 'Deli bunlar", diye yanıtladı babası, İngiliz deliler." ile girizgâh yapar.

İşte o deli İngilizlerin beşiğinden çıkıp, tüm dünyaya etki eden bir salgın haline dönen futbolun hikâyesi de, her bölümde kendi içinde evrelerden geçerek bugüne kadar geldi.  Bizim ülke sınırları içinde ise futbol kapanmaya yüz tutmuş yara izlerini çokça bırakmıştır, o yaraların kabuk tutup iyileşmesine, geriye dönüp o yara izine bakarak aynı hataları yapmama doğrusunu ise, her kaşımada kanattığımız yaradan akan kanın eşliğinde bir türlü beceremeyiz.

Yarayı kanatmak, yarayı iyileştirmekten daha çok zevk veriyor bize açıkçası...

 

Beceriksiz, beceriksiz olduğunu kabul etmeyen yönetimlerin, futbolun çıkmaz sokağında bıraktığı ve tek çıkış yolunu ise maddi enkaz ile kapattığı zamanlarda geleceği nasıl kurtarabiliriz telaşındayız. Elbette belli bir zaman sürecinden sonra bu zahmetli günlerden uzaklaşacak, yine nefes alacağız ama peki ya sonra? Sonrasında yine korona günlerinin normale dönüyoruz rahatlamasında, hoyratça AVM'lere koşanlara mı benzeyeceğiz.

Futbolu değil oyunu kurtarma telaşındaki TFF'nin futbola döneceğiz notu verilen tarihin altına düşülürken, aynı ülke sınırları içinde yer alan Basketbol, Voleybol ve Hentbol Federasyonları ise "sporcu sağlığını" ön planda tutarak, kendi liglerini sonlandırma kararları AVM hedefindeki bizlerin adım sesleridir.

Oyunu değil ama futbolu bir an önce nasıl kurtarabiliriz ortak telaşına düşmeliyiz.

Ne yapmalı ki!

Kulüplerimiz, içinde bulundukları mali krizden nefes alır hale gelebilmek için yol haritaları çıkarırken, haritada yer alan güzergâhlardan "Takım bütçelerinde kısıtlamaya gitme" istasyonunda büyük çaba içindeler. Beşiktaş Başkanı Sayın Ahmet Nur Çebi, 56 milyon Euro olan futbol takımının bütçesini 30 -35 milyon Euro'ya düşürmek için sözleşmesi devam eden oyunculardan indirim talep ediyor. Düzenlemeyi düşündüğü kampanyayı yaşanan sağlık sürecinde erteleyen, gelir kalemleri elinden alınmış, 9 aylık bilançosu 246 milyon 175 bin TL olarak zarar hanesine yazılmış Beşiktaş'ın işi oldukça zor.

Düşük bütçeli bir takım oluşturmak, oluşturulan takımla sportif başarı elde ederek, Şampiyonlar Ligi'ne (TFF Onursal Başkanı ve UEFA'da yıllarca hizmet vermiş duayen isim Şenes Erzik'in belki de gelecek adına çok önemli not düştüğü açıklaması; Hatamız oldu Şampiyonlar Ligi'ni kurduk. O lig büyük bir futbol endüstrisi olan devi yarattı. Kulüpler her geçen gün UEFA'dan daha çok para istemeye başladı. Büyük ölçekte transferler yapıldı. Astronomik rakamlar konuşuldu. Bir takıma verilen ücret, bir futbolcuya verildi. Bu anlayış futbola ciddi darbe vurdu sözleri kulağımıza küpe olsun diyerek buraya not düşelim) katılabilmek, o ligde gol atmak, maç kazanmak ve daha çok gelir için tur geçebilmek, tüm bunların getirisi olarak tekrar önemli sponsorluk anlaşmalarına imza atarak maddi kazançlarla rahatlayarak geleceğe güvenle bakabilmek...

İşte Beşiktaş'ın yol haritalarından olmaz ise olmazı.

Bu yol haritası sadece Beşiktaş'ı değil aynı zamanda diğer kulüplerimizi de rahatlatacak yol haritasıdır. Yalnız bu yol haritasında ilerlerken, mevcut borçları, banka faizlerini, artan döviz kurları ile kapıda her geçen daha da büyüyen maddi sıkıntılar, doğru yolda ilerlerken tüm kulüpleri çok ama çok fazlasıyla yıpratacaktır.

Futbolu kurtarmak adına

Kulüplerimiz kendilerince yol haritaları çizerken gelecek adına yapılması gerekli iki önemli madde daha var. Bunlardan birincisi "Tam anlamıyla özerk bir TFF oluşturmak" diğeri ise "Kulüplerin mali yapılarını, ekonomik tablolarını etkileyecek her kararın altına imza atacak, sporun içinden gelmiş, kendi alanlarında profesyonellerden oluşturulmuş bir heyetin yönetiminde 'Kulüpler Birliği'ni yeniden ortaya çıkarmak, bugünkü iş bilmez yöneticilerden oluşan bu birliğe yeni bir hüviyet ve anlayış kazandırmak"

Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası

Gelecekte birçok şeyi değiştirecek bir adım ise Gençlik ve Spor Bakanlığı öncülüğünde devlet desteğiyle atılmak üzere.

Çıkarılması için başlıca maddeleri arasında;

- Kulüpleri genel kurula iştirak eden üyelerin 3/4'ünün kararı ile kulüp merkezinin bulunduğu ildeki bir başka kulüp ile birleşebilme,

- Şike ve teşvik primi suçları gibi suçlardan ceza alan yöneticilerin ömür boyu spordan men yahut kulüp başkanlığının ve yöneticiliğinin yasak edilmesi,

- Kulüplerin yönetim kurulu görev süresince bir önceki yıl gerçekleşen gelir bütçesinin %5'ini aşan miktarda kulüp gelirlerinin ve alacaklarının temlik edilmesi durumunda kulüp başkan ve yöneticilerinin müştereken sorumlu olması,

- Kulüplerin sponsorlar tarafından doğrudan yapılan transfer harcamaları hariç olmak üzere bir önceki gerçekleşen borçlanma hariç bütçesinin %25'inden fazlasını transferde kullanacak olması,

- Kulüplerdeki iki yapının, yani kulüplerin hem dernek hem şirket yapısı sona erecek. Şirket olarak devam etmesi,

- Kulüp başkan ve yönetici olmak için birçok şartların belirlenmesi,

- Bütçeyi aşan borç ve zarardan başkan ve yöneticilerin bireysel olarak sorumlu olması...

Gibi önemli kriterlerin yer aldığı bu yasanın çıkmasıyla kulüplerimiz en azından yönetimsel anlamda bir rotaya girecektir.

Futbol adasında yeni yaşam kurma çabasında, atılacak her adımı, alınan her kararın sonucunu sabırla bekliyoruz...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları