Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

Yazar

Çavuşoğlu'nun saygıya kalktığı 'şehitler'

AKP Genel Başkanı Erdoğan, 31 Mart seçimleri sırasında HDP'lilere yönelik, "Kürdistan Kuzey Irak'ta, çok seviyorlarsa oraya gitsinler. Benim ülkemde 'Kürdistan' diye bir bölge yok" diyordu. Erdoğan'ı bu söylemi ile ilgili 'beka' vurgusu yaparak uyarmıştık. Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir yerin olmadığını, Irak'ın kuzeyine 'Kürdistan' diyerek kabul ettirmeye çalışmanın, Türkiye'den de toprak almayı hedefleyen dört ayaklı sözde Kürdistan projesinin ilk ayağını meşrulaştırmak anlamına geleceğini işaret etmiştik. Türkiye Irak'ın kuzeyini Kürdistan olarak görürse, yarın Suriye'de Fırat'ın doğusunu da, 'Kuzey Suriye' ve yine 'Kürdistan' olarak kabul etmek zorunda kalır demiştik. Ancak Erdoğan ısrarla aynı söyleme devam etti.

 Aslında Erdoğan'ın bu söylemi, bir taşla iki kuş vurmak deyimi var ya, tam da o cinstendi. Bu söylemle hem yerel seçimlerdeki beka kampanyası beslenecek hem de Irak'ın kuzeyi 'Kürdistan' olarak kamuoyunun beynine nakşedilecekti. Emin olun ki, ne Erdoğan'ın ne de AKP iktidarının Irak'ın kuzeyine bakışı, Barzani'nin bağımsızlık referandumu sırasında da olmak üzere, hiç ama hiç değişmedi.

Yeni nesiller bilmez. Bilen nesillere de çoktan unutturuldu zaten. Oysa bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti'nin Irak'ın kuzeyinde 'kırmızı çizgileri' vardı. Hangi hükümet gelirse gelsin, öyle kolay kolay değiştirebileceği bir devlet politikası değildi, 'kırmızı çizgi' politikası. Bu politika, bölgede bir Kürt Devleti kurulması halinde, Türkiye'nin bunu savaş sebebi olarak kabul etmesi temeline dayanıyordu. Onun içindir ki ABD'nin Irak savaşı için yaptığı hazırlıklardan biri, AKP'yi iktidara getirmekti. AKP iktidarı sayesinde usul usul Türk Devleti'nin kırmızı çizgileri Barzani'ye paspas edildi. Sonra da Türkmenler Barzani'nin insafına terk edildi. Aynı Barzani'nin çözüm süreci sırasında Diyarbakır'da nasıl karşılandığı, Barzani geldi diye sözde Kürdistan bayraklarının Ankara ve İstanbul'da göndere çekildiği de hepimizin malumu.

Mesud Barzani'nin 2017'de bağımsızlık referandumuna kalkışmasına AKP'nin tepkisinin göstermelik olduğunun kanıtı ise, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bölgesel yönetimin merkezi Erbil'e giderek, yeni başkan seçilen Mesud Barzani'nin oğlu Neçirvan Barzani'nin yemin törenine katılması ve törende sözde 'Kürdistan şehitleri' için saygı duruşunda bulunması oldu. Daha iki sene önce bağımsızlık ilan etmeye kalkışan ve Türkiye'den de toprak alarak sözde Kürdistan'ı kuracaklarını belirten bir yönetime karşı, AKP iktidarının sözde referandum öncesindeki fabrika ayarlarına döndüğünün görülmesi için daha ne olması lazım? Kaldı ki Çavuşoğlu, Irak'a Nisan ayında yaptığı ziyarette olduğu gibi, son ziyaretinde de Kerkük'e uğramadı. Dahası, Nisan ayındaki ziyaretinde Türkmenlerin bölgesel yönetim tarafından temsil edilmesi gerektiğinden bahsetti. Acaba Irak kuzeyindeki bölgesel yönetim, bağımsızlık düşüncesinden vaz mı geçti, yoksa AKP tarafından Barzanilerin bağımsızlığına cevaz mı verildi? Bölgesel yönetimin bağımsızlığına en önemli engellerden birini teşkil eden Türkmenleri Barzani yönetimindeki bölgesel yönetimin temsil etmesini önermek, bağımsızlık önündeki engellerden birini kaldırmak değil midir? Bu öneri, Irak Türkmenleri'nin bir pota içerisinde eritilmesinden başka, bir sonuç doğurmaz ve Erbil, Süleymaniye gibi, Kerkük ve Musul'un da Türkmen kimliği aşınırsa, Irak'ta yangın çıkar ve o yangın Türkiye'nin bekasına sıçrar. Irak'ta Türkmenler ile değil de Barzani ile hareket etmek, sadece Türkmenlerin değil, Türkiye'nin millî güvenliğini de hedef almaktan başka bir şey değildir.

Elbette, Irak Türkmen Cephesi'nin merkezi Kerkük yerine, IKBY'nin merkezi Erbil'i ziyaret eden bir zihniyetin bunu düşünmesi beklenemez. Nihayetinde, Türkiye'de iç siyasette tribünlere oynamak için, muhalefeti 'terörist' ve HDP ile aynı safta gösterip Erbil'de sözde Kürdistan şehitleri için saygıya kalkanlardan bahsediyoruz. Sahi, Sayın Çavuşoğlu, sözde şehitler için saygı duruşunda bulunurken aklınıza geldi mi hiç; 'bunlar kime karşı şehit oldular' diye? Mesela 'Türk askeri ve Türkmenlerle girdikleri çatışmalarda ölenleri de, şehitten sayıyorlar mıdır' diye düşündünüz mü acaba? Bilginiz olsun; sayıyorlar...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları