Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Buraya bir çeşme yapın 'hor hor' su sesi geliyor

"Çeşmelerden şıkır şıkır sular akarken" başlıklı makalemizde; Osmanlı Devleti'nin su kültürüyle yoğrulmuş bir toplum olduğunu imparatorluğun başkenti İstanbul'un sularıyla da ön plana çıktığını, hatta geçmişten kalma çeşmeleri anlatmıştım.

Bugün de sizlere "çeşme" adını taşıyan İstanbul semtlerinden söz etmek istiyorum. İlk önce gazetemizin de içinde bulunduğu "Çobançeşme"den söz etmek istiyorum. Çobançeşme aslını ta Roma döneminden kalma Çobançeşme Köprüsü; Londra Asfaltı'nın Atatürk Havalimanı kavşağında yer alır. Hoş şimdilerde ne Londra Asfaltı, ne da Atatürk Havalimanı kaldı. Londra Asfaltı'nın adını E-100 alırken, Atatürk Havalimanı da pandemi dolayısıyla hastane oldu. Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Atatürk Havalimanı yerleşkesine bir anda Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi inşa edildi. Gerçi havaalanı arada bir özel nakliyeler için kullanılıyor ya, neyse biz yine konumuza dönelim.

Evet Çobançeşme Köprüsü, altı kemerli 38 metre uzunluğunda yontma taşlardan yapılmıştı. Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait bu köprü, suyu bol Ayamama Deresi üzerine kurulmuşken şimdi suları çekilmiş kuru bir dere yatağı üzerinde çevredeki yollarla birlikte kaybolmuş durumdadır. Ancak hâlâ adını verdiği Çobançeşme semti ayakta kalabildi.

Eyüp'teki Akar Çeşme semti de aslında adını burada bulunan hamamdan almaktadır.

1544-1548'de yapıldığı düşünülen bu eser, "Akarçeşme Hamamı", "Dere Hamamı" ve "Çömlekçiler Hamamı" olarak da bilinir. Kanuni Sultan Süleyman'ın genç yaşta vefat eden oğlu Şehzade Mehmet için Mimar Sinan'a yaptırdığı Şehzade Camisi'ne gelir getirmesi için inşa ettirildi. Evliya Çelebi hamamın bulunduğu mahalleyi anlatırken "Hoş havalı bir hamam var ki bölgenin bütün halkına açık, aydınlık bir hamamdır" ifadelerini kullanır.

Hamam, 1980'li yılların sonuna kadar hizmet verirken, daha sonra kapatıldı ve bugünkü atıl durumuna geldi. Hamamın, Abdurrahman Şerefbey Caddesi'ne bakan yüzünün büyük bölümü birkaç metrekarelik dükkanlarla kapatılırken, duvarlarında ve iç kısmında bazı işletmelerce kurulan havalandırma bacalarının oluşturduğu kötü görüntü dikkat çeker. Hamamın bulunduğu alana ve içine girmek mümkün değilken, yapının duvarlarının önemli bir kısmının yıkıldığı, kalan kısımlarının ise çökmeye yüz tuttuğu görülüyor.

Tarihi Yarımada'nın Haliç ile Marmara arasındaki topografyanın zirve noktası olan; Bozdoğan Kemeri'nin üzerinde uzandığı Saraçhane semtinin; Marmara yamacı üzerinde kurulu olan Horhor semtiyle ile ilgili ilginç bir rivayet vardır.

Marmarayı Haliç'e bağlayan cadde olan Horhor Caddesi, Bizanstan itibaren sürekliliğini devam ettiren ve güzergâhı değişmemiş, Fatih bölgesindeki tek caddedir. Günümüzde ikinci planda kalmış caddelerden biridir. Bu yol üzeri Bizans ve Osmanlı döneminde önemini korumuştur. Atatürk Bulvarı'nın 1944 yılında faaliyete geçmesi ile Horhor Caddesi de önemini yitirmiştir. Horhor Caddesi'nin en bariz özelliklerinden biri yol üzerinde yer alan iki çeşmedir. Bu çeşmeler Büyük Horhor Çeşmesi ile Acı Çeşme'dir. Artık unutulmuş ve eski ehemmiyetini yitirmiş bu cadde üzerindeki çeşmelerle ilgili şeriye mahkeme kayıtlarında bu iki çeşmenin kâfirden kalma çeşme olarak bilinir.

Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet, burada yürürken yerin altından su sesleri duyar. Bunun üzerine Sultan, yanındakilere, "Buraya bir çeşme yapın baksanıza 'hor hor' su sesleri geliyor" der. Ve buraya bir çeşme yapılır. Bundan dolayı, Horhor adını alan çeşme, Fatih'te bulunduğu semte de bu adı verir.

Bir de Esenyurt'ta Mehterçeşme bulunmaktadır. Mehterçeşme, İstanbul'un Esenyurt ilçesine bağlı bir mahalledir.

İstanbul'un Batı yakasındaki çeşmeli semtlerden sonra Anadolu yakasındaki çeşmeli semtere bakalım.

İstanbul'daki Marmaray metrosunun Kadıköy'deki ilk istasyonun adı Ayrılık Çeşmesi'dir.

Ayrılık Çeşmesi Tren İstasyonu, eskiden İbrahimağa Tren İstasyonu'ydu. Geçmişte İstanbul'un Anadolu Yakası'nda, Kadıköy ilçesi Rasimpaşa mahallesinde yer alan TCDD'ye ait hemzemin tren istasyonunun adıydı.

Aslında Ayrılık Çeşmesi, Mekke'ye gitmek üzere yola çıkan hacı kafileleri ve Surre Alayları'nın burada toplaşıp uğurlandığı da bilinir. Rivayete göre şehirden ayrılan kafileler son olarak buradan uğurlandığı için çeşmenin adı Ayrılık Çeşmesi olarak halk diline yerleşti.

Marmaray'ın Ayrılık Çeşmesi'nden sonraki durağı Söğütlü Çeşme'dir. Geçmişte Söğütlü Çeşme tren istasyonunun çevresinde bolca söğüt ağaçları vardı. Buradan Anadolu'ya gitmek için kara trene binmeden önce istasyonun yanındaki çeşmeden susuzluluklarını giderirlerdi.

İşin ilginç yanı, İstanbul'un Avrupa Yakası'nda da bir Söğütlü Çeşme bulunmaktadır. Burası

Küçükçekmece İlçesine bağlı 21 mahalleden biridir. İdari sınırlarına bakıldığında güneyinde Fevzi Çakmak; güneydoğusunda Tevfikbey; doğusunda İnönü; kuzeyinde Halkalı batısında ise İstasyon ve Kanarya mahalleleri bulunmaktadır. Geçmişte burada da göl kenarında Söğüt ağaçlarının bol olduğunu söylemek kahinlik sayılmaz.

Selamiçeşme, İstanbul'un Anadolu Yakası'nda bulunan Kadıköy ilçesinde bir semttir. Bu semtin kesin sınırları çizilememekle birlikte, idari olarak Feneryolu, Fenerbahçe ve Göztepe mahallelerinin kesişiminde yer aldığı söylenebilir. Semt adını tarihî Selamiçeşme'den almaktadır.

Çiftehavuzlar ile Feneryolu arasında kalan semt adını cadde üstünde de görülebilen tarihi çeşmeden alır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları