Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Bunlar da Amerika'daki piramitlerin gizemi

Sizlere Mısır pramitlerinin gizeminden söz açarken, Orta ve Güney Amerika'da Mayalar, Aztekler ve İnkalar tarafından, Orta Asya da ise Uygur Türkleri tarafından benzer yapıların yapılmış olduğunu anlatmıştım.

Maya, Aztek ve İnka medeniyetleri Amerika kıtasında kurulan ilk medeniyetler arasında yer alır. Aztek ve Maya medeniyetleri Orta Amerika'da, İnka medeniyeti ise Güney Amerika'da kök salmış uygarlıklardır. Bu uygarlıkların bıraktıkları izleri Meksika, Ekvador, Peru ve Bolivya'da bulmak mümkündür. Bu topraklar Türkiye için uzak olsa da kültür ve medeniyetlerinde bir yakınlık görmeniz olasıdır.

Bu kadim uygarlıklardan Mayalar; tarih sahnesine Guatemala Honduras Belize ve Meksika'da ortaya çıktı. Maya medeniyeti anıtlarını ay, güneş ve Venüs'ün hareketlerini gözlemleyerek inşa ettiler. Bu heykelleri yaparken de matematik bilgilerini kullandılar. İnşa ettikleri tapınaklar, çoklu tanrılara ait yüzlerin heykelleşmiş simgeleriydi.

Toprağa hakim, çiftçilik konusunda iyiydiler. Kurdukları şehirlerden ticaret ağı oluşturdular ve böylece sosyal sınıf sistemini yaratmış oldular. M.Ö. 900 yılında bilinmeyen bir nedenle çöken medeniyet kargaşa, hastalık ve kıtlık etkisiyle zor zamanlar geçirerek yavaş yavaş yok oldu.

Palenque ya da Palenke, Meksika Federal Cumhuriyeti'nin Çiyapas eyaletinde Usumasinta ırmağı yakınındaki eski bir Maya kentidir. 1987 yılında UNESCO tarafından bir Dünya Mirası olarak ilan edildi. Palenque'nin küçük ve tatlı bir meydanı vardır. Meydanda kilise, hükümet binası ve çevredeki küçük hediyelik eşya dükkanları göze çarpar. Şehirde 16 kilometrelik bir alanı kaplayan Maya uygarlığının arkeolojik bölgesi bulunur. Burası Palenque'deki Maya izlerinin sadece yüzde yirmisini kapsar. Kalan yüzde sekseni balta girmemiş orman içinde açığa çıkmayı beklemektedir. Kral Sarayı ise şehrin merkezinde. 300-240 metrelik bir alanda bulunan merdivenlerin karşısında Güneş ve Haç tapınakları görülür. 21 metre yüksekliğindeki piramit ise Palenque'in karakteristik yapılarından biri olarak keşfedilmeyi bekler.

Merida şehri de Meksika eyaletinin Yucatan'ın başkenti ve Yucatan Yarımadası'nın en büyük şehridir. Eyaletin kuzeybatısında yer alan şehir Meksika Körfezi kıyılarına yaklaşık 35 kilometre uzaklıktadır. Merida şehrinin yakınlarındaki Uxmal, Maya uygarlığının Kolomb öncesi önemli kentlerinden biridir. Uxmal, Yukaketo dilinde "üç kez" anlamına gelir. Yönetici Sarayı, Devin Piramidi ve Büyük Piramit, bu şehrin adını anımsatan üç ayrı yükseltisini gösterir. Ayrıca Kahin Tapınağı, Rahibeler Manastırı ve Kaplumbağalar Evi, Uxmal'ın görülmesi gereken diğer mimari değerleri arasında yer alır.

Mexico City, Meksika'nın başkenti ve Aztek uygarlığının önemli mirasçısıdır. Aztek piramidinin kalıntılarına rastlayacağınız Museo El Templo Mayor, dünyanın en büyük ve ihtişamlı antropoloji müzesi olan Museo de Antropologia, Modern Sanat Müzesi ve Teotihuacan Aztek kalıntıları da burada yer alır.

Chichen Itza, Meksika'nın yine Yucatan Yarımadası'nda, Valladolid ve Merida arasında yer alan, Kristof Kolomb öncesi dönemde kurulmuş bir İtza Maya kentidir. Muhtemelen bir dönem Yucatan'ın dini merkezi de olmuştur. Kent Eski Chichen ve Yeni Chichen olarak ikiye ayrılır.

Eski ve Yeni olarak ikiye ayrılan kent, Maya ve Toltek kültürlerinin sentezi niteliğinde. 365 basamağı ile bilinen ve mimarlık dünyasında özel bir yere sahip olan El Castillo burada yer alır. İnsan kurban edilen Kutsal Cenote ve mükemmel bir akustiğe sahip olan Balo Salonu da görülmesi gereken yerler arasındadır.

Mayaların aksine Aztekler 14-16. yüzyıllar arasında Meksika'nın kuzeyini kontrol ettiler. Şehirde kanallar inşa edip kano ulaşımı sağladıkları için İspanyollar şehre ilk geldiğince buraya "Yeni Dünya'nın Venedik'i" adını verdiler.

Aztekler savaşçı bir toplum olarak tanınır, ilahlara sundukları kurbanlarla hatırlanır. Kıtlık dönemlerinde 10 bine yakın esiri bu sebeple öldürdükleri bilgisi de tarih sayfalarında yer alır.

Meksika'nın başkenti Mexio City, Aztek uygarlığının önemli bir mirasçısıdır.

Mexico City, Meksika'nın başkenti ve Aztek uygarlığının önemli bir mirasçısı olarak tanınır. Aztek piramidinin kalıntılarının bulunduğu Museo El Templo Mayor, dünyanın en büyük ve ihtişamlı antropoloji müzesi olan Museo de Antropologia, Modern Sanat Müzesi ve Teotihuacan Aztek kalıntıları da burada yer alır.

Azteklerin başkenti Tenochtitlan. Azteklere ait iki önemli yer de burada bulunur. Temple Mayor ve Büyük Tapınak. Cortez tarafından inşa edilen Kraliyet Sarayı da bugün devlet başkanı ve bakanlar kurulu tarafından kullanılır. Sarayın duvarlarında ise ressam Frida Kahlo'nun kendisi gibi ressam eşi Diego Rivera'nın resimleri bulunur.

Azteklere ait en eski eserlerin yer aldığı Çapultepek'teki antropoloji müzesi de görülmeye değer yerler arasındadır. Müzenin girişinde Aztek toprak ilahesi Coatlicue'nin 20 tonluk dev heykeli yer alır. Büyük bir avlu üzerindeki galerilerden oluşan müzede, Azteklere dair birçok bilgiye erişilebilir.

Ekvador, Peru, Bolivya ve Kuzey Şili topraklarına yayılan İnkalar, Aztekler gibi İspanyol sömürgeceleri tarafından ortadan kaldırılan ilk medeniyetler arasında yer alır. Yazı kullanmadıkları sanısı yüzünden; bu uygarlık hakkında günümüze ulaşan bilgi oldukça kısıtlıdır.

Medeniyetin temelleri Cuzco Vadisi'nde atılmış. And dağlarının ortasında yer alan Cuzco'dur. Bu kent muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Keyifli bir İnka turu için en güzel yerlerden biridir.

İnka medeniyeti, katı bir hiyerarşiye sahipti. Güneşe tapan İnkaların en eski ilahı İnti'ydi. Güneş'in oğlu olan imparatorun, tanrılar ve insanlar arasında aracılık yaptığına inanılırdı. İmparatorlar, kendilerinden sonra tahta geçecek oğullarını seçerdi. Bu da taht kavgalarını engellerdi. İnkalar "ayylu" toprak sistemini benimsemişlerdi. Bu sistem akrabalık bağlarından oluşan bir yardımlaşma sisteminden oluşurdu. Mimarilerinde en göze çarpan şeylerden biri büyük taş bloklarla oluşturulan piramitlerdi. Ancak sömürgecilerden sonra mimarinin büyük bir kısmı zarar gördü.

Cuzco halkı oldukça cana yakın. Orta Asya kültürünü andıran farklı yemek kültürleri ile dikkat çeker. Tambomachay adı verilen İnka hamamları görülmeye değer. Çok sayıda yeraltı kaynağı olan bölgede, İnkaların bu hamamlarda beden ve ruh temizliği yaptığı söyleniyor.

İnka öncesinde Kilkilis kabilesinin yaşadığı bilinen Ollantaytambo, İnkaların yaptığı teras ve taş işçiliğiyle öne çıkar. Geniş bir alana yayılan tahıl ambarları ve tapınaklar bulunur. Burası aynı zamanda İnka Kralı Manco Inca'nın İspanyolları bozguna uğrattığı şehir olarak da bilinir.

Adı, Keçuva dilinde eski zirve, yeşil dağ anlamına gelen, İnka Kralı Pachacuti'nin kayıp şehri. 15. yüzyılda inşa edilen kentin, İnka asillerine ve din adamlarına ev sahipliği yaptığı biliniyor. Şehirde 200 yapı bulunuyor. Yapıların çoğunda bronz ya da taş kullanıldığı görülür. Güneş Tapınağı, Üç Pencereli Tapınak ve Intihuatana en önemli yapılardır. Machu Picchu, unutulmaz bir keşif ve macera vadeder. Evet Mısır piramitleri gibi Orta ve Güney Amerika piramitleri de hâlâ gizemini koruyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları