Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ayşegül ARASIL

Ayşegül ARASIL

Yazar

Bireylerin motive olma farklılıkları

Eğitim süreçleri yazı dizisine başlarken, hedefimizi belirlemenin öneminden ve ilk adım olarak hedefimizi belirlememiz gerektiğinden bahsetmiştim. Asıl hedefimizi belirledikten sonra bu hedefe giderken kısa zamanlı hedefleri nasıl uygulayacağımızı ve bunları gerçekleştirebilmek için yapmamız gerekenleri inceledik. Motivasyonun, dersimizi ya da herhangi bir işi yaparken ne denli önemli olduğunu, motive olduğumuzda çalışmamızın çok daha verimli olacağını, motivasyonumuz düştüğünde nasıl bir yol izlememiz gerektiğini, motivasyonda istikrarı nasıl sağlayabileceğimizi çeşitli yönleriyle anlatmaya gayret ettim. Bu hafta da motivasyon konusuna farklı bir taraftan bakarak “Motivasyon çeşitleri” ve bireylerin motive olma farklılıklarına değinmek istiyorum.

Eğitim hayatı tıpkı merdiven çıkar gibi basamak basamak çıkılan, ilmek ilmek işlenerek, emek verip gayret ederek, vazgeçmeden, yılmadan, yorulduğumuzda bırakmayı değil, dinlenmeyi düşünerek ilerleyebileceğimiz bir süreç. İlkokula başladığımızda okuma-yazmayı ve basit işlemleri öğrenirken, süreç ilerledikçe akıl yürütme ile problemi farklı yönlerden çözmeyi öğreniyoruz. Hepsi de o günün kendine has zorluğunu içeriyor.

Gelelim kendimizi nasıl ikna edeceğimize. Derslerden kaçmanın yolu olmadığına göre mevcut durumda yapabileceğinin en iyisini oldurmaya çalışarak ne yapabileceğim ve nasıl yapabileceğim? Yani bu yolda kendimi nasıl gaza getireceğim?

Eğitim hayatımdaki en esprili hocalarımdan biri, bireylerin farklı tarzlarda çalışma şekillerinden bahsederken (sınıfta kahkaha sesleri havada uçuşurken) kendi kızıyla alakalı verdiği örnekte: “Benimki dıştan gazla çalışıyor, hep pohpohlamak gerekiyor. Biraz gaz vermediğimde hemen çalışma isteği gidiyor, notları düşüyor” demişti.

En ideal olanı öğrencinin sorumluluğunu üstlenerek, kendi dersini kendi yapması. Kimsenin bir şey yapmasına gerek olmadan içinden gelen motivasyonla kendisine uygun programı oluşturarak, derslerini çalışması, ödevlerini vaktinde yapması. Kendisiyle ilgili sorumluluklarının farkında olması.

Ancak büyük bir kısım öğrenci var ki dışarıdan motive edilmediğinde su koyveriyor. Dışarıdan motive olanlarda da çeşitlilik var tabii tek tip değil. Kimisi o yaptı ben de yapacağım şeklinde hırslanarak kendini gaza getiriyor. Kimisi ise ödüle alışmış ödül bekliyor. Bir diğeri sen aslansın, sen yaparsınlarla harekete geçiyor. Bir başkası ise ne ders çalışayım, ne de hediyesini alayım diyip hepten ipin ucunu bırakanlar. En zor motive edilecek olan kesim bunlardır; çok az şeyle memnun edebilirsiniz. Sorumluluğunu bildiği ve sonucunu da gördüğü halde yapmamaya kararlıdırlar.

Eğer sen yaparsınla gaza gelen bir öğrenciniz varsa onun kolay yolu ya da iş yapış şekli böyledir. Bıkmadan usanmadan gaz vereceksiniz, ebeveynliğin bir zorlu görevi de bu. Nabza göre şerbet vermek.

Genellikle kardeşler de birbirine benzemez ve bu durumda ebeveynler için farklı profildeki çocuklarıyla ayrı ayrı ilgilenmek ve hepsine anlayacağı şekilde farklı yaklaşımlar sergilemek yorucu olabilir. Bu meşguliyet bir zaman sonra yıpratıcı olabilir ve ebeveyn hayatın koşuşturması içinde birçok işle meşgulken tüm çocuklara ayrı vakit ayıramayabilir. Buna rağmen zorlayan çocuk evin içinde kaos ortamı yaratabilir. Bu gibi durumlarda sakin düşünerek çözüm bulmaya çalışmak faydalı olacaktır. Sakin düşünmek için mola yöntemi çok etkilidir. Her birey kendi başına bir yerde sakinleşene kadar kalır, iyice sakinleştikten sonra konuşulur. Eğer yine de çözüm olmuyorsa destek almak iki taraf için de kolaylaştırıcı olması, büyük kırgınlıklar yaşanmaması ve sürecin daha hafif atlatılması için iyi olacaktır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları