Hükümetimiz tarafından son yıllarda adliyelerde biriken dava dosyalarını hafifletmek ve süreyi kısaltmak için sürekli yeni reformlar yapılmaktadır. Bu tedbirlerden biri de Hâkimlerin iş yoğunluğu nedeninden dolayı bazı dava konularına yardımcı olmak için kurulan BİLİRKİŞİ müessesesidir. Bu müessese 24.11.2016’da Resmi gazetede yayınlandıktan sonra yürürlüğe girdi. Bilirkişi seçilirken genellikle bir konuda uzman olan ve sözüne kişiliğine itibar edilen çevresi nezdinde saygın bir kişiliğe sahip olan, hakkı ve hukuku gözeteceğine inanılan ve adaletin çizgisinden şaşmayacak olan muteber kişilerden oluşturulmaya çalışılmıştır.
Adli bir dava konusu olmuş bir dosyaya bakan Hâkim bu dosya üzerinde şaibeli ve şüpheli bir durumla karşılaştığında ya da taraflardan birinin talebi üzerine bilirkişiye müracaat eder. Bilirkişiden bu konu hakkında detaylı bir rapor hazırlamasını talep eder.
Değerli okurlarım ben de bu konuyu MERCEK altına alıp biraz araştırmak istedim. Az önce haberleri izlerken siz de hatırlarsınız geçen sene Ankara’da ilkokul 1’inci sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal’ın ölümünde ŞIRINGA şeklindeki çikolata şüphesi ailesini ve tüm sevenlerini yasa boğmuştu. Mert Yağız okul kantininden aldığı şırınga şeklindeki sıvı çikolatayı yemek isterken nefessiz kalarak hayatını kaybetmişti. Pür dikkat haberi sonuna kadar izledim. Bir kez daha hayretler içerisinde kaldım. Melek yüzlü evladımız Mert’in gerçek ölüm sebebini araştırması için davaya bakan mahkeme heyeti bilirkişi olarak yan odadaki bir başka mahkemenin kaleminde çalışan bir memura görevi tevdi etmiş. Bu memur arkadaş da raporunu hazırlayıp mahkemeye sunmuş. Haberden duyduğumu aktarıyorum. Raporda deniliyor ki şırınga şeklindeki çikolatayı açmaya çalışan Mert Yağız, ölüm sebebi plastik şırınga kapağını elleriyle açamamış; dişleri ile açmaya çalışınca kapak boğazına kaçıyor nefes almasını engelliyor. Böylelikle ölümüne neden oluyor. Asıl kusur kendisindedir diyerek Mert’in kendi kendini öldürmeye sebebiyet verdiğini raporlayarak mahkemeye gönderiyor.
İnanın bu haberi dinlerken çok üzüldüm. Raporu yazan bu şahıs bu raporu hangi düşünceyle yazdı bilmiyorum ama kim bilir utanmasaydı neredeyse 8 yaşındaki bir çocuğa kendi isteğiyle intihar etmiş diye yazacakmış. Şimdi o bilirkişiye soruyorum? Düzenlediğin rapor karşılığında aldığın parayı yerken boğazından nasıl geçti. Bu şırınga çikolatayı üretenlerin satanların hiç mi kusuru kabahati yoktu. Bu ürüne satış izni veren kurumların hiç mi kabahati yoktu. Sana bu dosya enine boyuna araştırılması için verildiğinde bir tane şırınga çikolata numunesini eline alıp hiç mi incelemedin. Sen de mi ‘aman bana ne anası babası düşünsün. Çocuk da almasaydı o çikolatayı yemeye çalışmasaydı’ mı dedin. Bin kere yazıklar olsun. Ben inanıyorum ki senin düzmece raporuna hiç bir vicdan sahibi Hâkim itibar etmeyecek. Hatta o raporu o şekilde yazıp mahkeme heyetini yanıltmaya çalıştığın için hakkında gerekli yasal işlem başlatılacak.
Haberin devamında hukukçuların bu konu hakkındaki görüşlerini dinlediğimde dehşete düştüm. Bu bilirkişilik artık bir meslek, bir rant haline dönüşmüş. Bazı bilirkişilerin bir yıl içerisinde bin tane dosya için rapor düzenlediğini söylüyorlardı. Yani günlük ortalama olarak üç dosya için rapor düzenlemiş. Bu şahıs gece gündüz yemeden içmeden uyumadan bilgisayar başından kalkmadan rapor düzenlese bile bu kadar rapor yazması akıllara zarar bir durumdur. Bir emlak davası konusunu, bilirkişi olarak Gastronomi uzmanı bir kişi inceleyerek rapor düzenlemiş. Yazık memleketin geldiği hale bakın adaleti sağlayacağız diye gece gündüz çalışan vatansever yöneticilerinin emeğinin heba edildiğine mi yanalım yoksa mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetine mi bir de bazı bilmeyen bilirkişilerin eklediği mağduriyete mi yanalım.
İnşallah temennim bu tür yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesi için Adalet Bakanlığı bir an önce bu konuyu ele alır. Bilirkişilik müessesesini sil baştan yeniden dizayn eder. Yoksa adaleti sağlayalım derken adaletsizliğe davetiye çıkarmış olacaklardır. Adaletin er geç tecelli edeceğine ve hakkın yerini bulacağına inananlardanım.
Kalın sağlıcakla
