Değerli okurlarım, uzun zamandan beri 'Alternatif Tıp' üzerine araştırmalar yapıyorum. Araştırmalarım esnasında o kadar çok enteresan ve şok edici bilgilere ve keşiflere ulaştım ki! İnanın bu sırları keşfedenler bile zaman zaman bu gizemli sırlar karşısında hayretlerini gizleyememişlerdir. Dünya da muazzam ve muhteşem sırlarla dolu bir ekosistem var. Bu muhteşem ekosistemi bir çoğumuz belgesellerde izlemişizdir. Daha sonraki yazılarımda bu faydalı bilgileri siz okurlarım istifade etsin diye köşe yazılarıma taşıyacağım.
Benim zaman zaman düşündüğüm ve kafamdaki acaba oluşturan bir çok sorunun cevabını da bu araştırmalarım esnasında buldum. Mesela merak ettiğim sorulardan birisi eskiden ilaçlar yokken insanlar hasta olduğunda acaba nasıl iyileşiyordu. Hangi tedavi yöntemini kullanarak şifa buluyorlardı. Bu soruyla yola çıktım. Bi baktim ki, ilaçların Kralı'da, Feriştah'ı da, Şah'ı da eskiden varmış. Yüce Rabbimizin kuvvet ve kudretinin ispatı ile! Dağda bayırda çayırda, tarlada, bahçede yarattığı otları bitkileri ağaçları böcekleri hiç bir şeyi boşuna yaratmadığını idrak edebiliyoruz. Her yarattığı canlıyı ve cansızı muhakkak bir gaye için yarattığının farkındayız.
Eski tarihlerde bir çok bilim adamları, hekimler, filozoflar, kaşifler, alimler, bilginler bir çok marifetli ve yetenekli insanlar birçok hastalığa iyi gelen şifalı bitkileri tespit etmişler ve bu tespit ettikleri bitkiler sayesinde yüzyıllar boyunca insanlara şifa dağıtmışlar. Asırlar geçmesine rağmen halen bile İbn-i Sina'dan, Cabir Bin Hayyan'dan Lokman Hekim'den Hippokrates'den ve dünyada nam vermiş yüzlerce hekimlerin keşiflerinden bahsedilmektedir. Son birkaç yüz yılda hastalıklar çoğalmağa başlayınca bazı uyanık tacirler bu değerli hekimlerimizin yıllarca üzerine düşünüp defalarca denedikleri ve yüzde yüz emin oldukları şifa kürlerinin sırlarını araştırıp förmüllerini günümüzün koşullarına göre dizayn ederek ilaç haline getirip seri üretimin ardından ticari satışa başladılar. Kapsul tablet, şurup, iğne, serum krem vs. yüzlerce çeşit ilaç üretildikten sonra ortaya büyük bir ticari rant kazancı çıkmış oldu.
Daha sonra bazı kötü niyetli tacirler belli bir hastalık için ürettikleri ilaçlarına, bir başka hastalığı tetiklemek için farklı dozlar karıştırıp yan etki özelliği yapmasını sağladılar. Bir hastalığı iyileştirirken bir başka hastalığa yol açmaya başladılar. Hemen neden böyle bir şey yapsınlar diye aklımıza bir soru geliyor? Nedeni şu! Bir insanda tek bir hastalık varsa o hastalığı da tek bir ilaçla tamamen ortadan kaldırınca tek bir seferlik ilaç kullanmış oluyor.Tabi ki ilaç firmaları da tek bir seferlik ilaç satmış olacak. Mesele şu ki, böbrek hastalığı olan bir insana tedavisi için verilen ilaçlar böbreğini iyileştirirken karaciğerini yıpratması lazımki! Bir müddet sonrada karaciğer ilacı alıp kullansın. Karaciğer iyileşince akciğerine yan etki yapması lazımki bu kez de akciğer ilacı kullansın. Yani bir organımızı iyileştirirken diğer organımızı yıpratması lazım. İnsanlar bir müddet sonra ilaçkolik olmaya başlıyor.
Böylelikle artık ilaçkolik olanları hasta olarak görülmüyorlar, birer müşteri olarak görmeğe başlıyorlar. İlaç firmaları da sürekli ilaç üretip insan sağlığı üzerinden milyarlarca dolar kazanıyor. O milyarları da nasıl yiyeceklerse! Zaten Allah bu tür kötü niyetli hiç bir insana kazandığı o haram paraları yedirmiyor. Neyseki çok şükür son dönemlerde insanlarımız artık bilinçlendi. Artık eskisi gibi avuç avuç ilaç kullanmamaktadır. Alternatif tıp son dönemlerde çok revaçta, fazlaca ilgi görmeğe başladı. Bitkisel ilaçlar artık hemen hemen her insanın ilgisini çekmeğe başladı. Yavaş yavaş artık bir çok şey aslına rüc-u etmeğe başladı. Ne demiş atalarımız! Ne varsa gene eskilerde var, diye bir tabirimiz var ya inanın söyliyen çok doğru söylemiş. Sağlık ve esenlikler diliyorum. Kalın sağlıcakla..
