Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Başkaldırıların mihenk taşı!

Constantinople kitabını 1851-1869 yılları arasında 3 cilt olarak kaleme alan Bizans tarihçisi Scarlatos Byazantios'tan sizlere "Sıfıra sıfır, elde var İstanbul" başlıklı yazımda söz etmiş, Sultanahmet'teki Milion Sütunu'nun dünyanın "sıfır noktası" sayıldığını ve de "Her yol Roma'ya çıkar" sözünün İtalya'daki Roma değil, o dönemdeki Nouva (Yeni) Roma denen Konstantinople için, yani İstanbul için söylendiğini aktarmıştım.

Şimdi tekrar Scarlatos'a dönelim. Bizanslı tarihçi, kitabında Milion Sütunu'nu şöyle anlatıyor:

"Hesychios'a göre Milion Anıtı, Konstantin'den önce General Protomachos'un Million Sütunu, eski Roma'daki Augustus Million Sütunu'na benzer biçimde, kervanlar ve askeri yolların işaretlenmesinde bir 'başlangıç noktası' olarak düşünülüyordu. İstanbul'daki Million Sütunu daha çok bir porticoya, sütunların taşıdığı, heykellerle süslenmiş çatılı bir yapıdan oluşuyordu. 7 mermer sütundan oluştuğundan söz ediliyor. Günümüze kalan sütunda Konstantin'in sembolünün, haç işareti, ve 'bununla fethet' sözü yazılı. Uzunluğu 36,5 feet, çevresi ise 19 feet. Sütunlar ise birbirinden 20 feet uzaklıktaydı. Bu sütunların 6 feet kadarı toprağın altındayken yeni bir inşaat sırasında buraya kaza eseri düşen Fransız doğabilimci Pierre Gilles (Petrus Gyllius or Gillius, 1490-1555) tarafından keşfediliyor. Gillius 1544 - 1547 arasında İstanbul'da yaşamış, İstanbul'un Topografisi ve Antik Eserleri adlı eseri bulunmaktadır.

Bazı kaynaklara göre 'Altın Milion' diye nitelendirilen bu yapı Roma'daki Miliarium Aureum'dan esinlenerek yapılmıştı. 324 tarihinden kısa bir zaman sonra inşa edilen kare taban üzerinde yükselen, dört sütunlu, dört kemerde taşınan ve merkezi iki kubbeli bir anıttı. Milion Sütunu'ya ilgili Zosimos ve Hesibos gibi tarihçilerin 5 ve 6. yüzyılda Milion'un yeni başkent Konstantinopolis'in koruyucu tanrıçası kabul edilen Tihe'ye adanmış bir pagan tapınağı olarak kullanıldığı iddia edilmişti. Yine Milion'un süslemelerine ilişkin değişik kaynaklardan derlenmiş bilgilere göre doğu yakasının çatısından İmparator I. Constantinus ile annesi Helena'yı ellerinde bir haçı tutarken gösteren bir heykel grubu vardı. Tihe ise başında kerik biçiminde bir taç ve elinde borazanı ile sembolize edilmişti. Heykel Constantinus Forumu'nda oldukları söylenen Tihe heykellerine büyük benzerlik gösteriyordu.

8. ve 12. yüzyılları arasındaki Orta Bizans döneminde imparatorluk seremonileri Million'un kubbesi altında düzenlenir. Stratejik konumu yüzünden 1081'de I. Aleksios'un tahta geçmesi sırasında yaşanan kargaşada ve 1182'de kentin Latin sakinlerine karşı başlatılan ayaklanmada Million'un önemli rolü oldu. Artık bu anıt gerek Bizans, gerekse Osmanlı İmparatorluğu döneminde, siyasi kargaşa ve başkaldırılarda bir başlangıç yeri olacaktı.

Bizansın sonunun başlangıcını getiren "Maviler" ve "Yeşiller" çatışmasının doğduğu yer Million Taşı'nın hemen yanıydı. Osmanlı döneminde de başta "Vakayi Vakvakiye" olmak üzere hemen hemen bütün ayaklanmaların başlangıcı bu Million Anıtı'nın orası olmuş, bu yüzden de tarihler boyunca bu taşın çevresinde çok kan dökülmüştü. Taşın hemen yanındaki Halide Edip Parkı da bize oluk oluk kanın döküldüğü Kurtuluş Savaşı'mızı hatırlatır. Halide Edip'in Kurtuluş Savaşı'mızın kıvılcımını attığı, Sultanahmet Mitingi de burada yapılmıştır. 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları