Herşeyi duymuştuk da, kendisini para için dövdüreni duymamıştık. Sonunda o da oldu. Hatta bunun için Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nden gelen bile var. Bu da nereden çıktı demeyin, gelin şu olaya kulak kabartın:

Adı Molla Ali Kalak, ancak kendisini ne hikmetse Mala Ali Kürdistani olarak tanıtıyor. Iraklı Molla Ali Kalak, kalkmış ta Türkiye'ye, İstanbul'a gelmiş. Kendisini şifacı olarak tanıtıp, Başakşehir'de bir ofis açmış. Sosyal medya üzerinden bolca tanıtımını yapmış. Bunu duyan yüzlerce kişi Molla Kalak'a iyileşmek ümidiyle başvurmuş.

Çeşitli illerden ve dünyanın dört bir yanından gelenler, sabahın erken saatlerinde Molla'ya ait olduğu öne sürülen ofisin önünde toplanmış. Önünde herhangi bir tabela veya levhası olmayan ofiste çalışan kişilerce, gelenlerin isimleri alınıp, telefon numaraları not ediliyormuş. Molla için çalışanlar, gelenlere sınırlı sayıda kişinin içeri alınabileceğini, sırası gelince aranacaklarını söyleyerek kalabalığı ofis önünden uzaklaştırmaya çalışmışlar. Aralarında Almanya, ABD gibi birçok ülkeden geldikleri öğrenilen kişilerin olduğu kalabalık uyarılara rağmen ofisin önünü terk etmiyormuş.

Ancak; kendi dertleriyle otizmli çocukların problemlerine çözüm arayan aileler, tıbbi hiçbir geçerliliği olmayan Molla'nın sözde tedavi yöntemlerini görünce şok olmuşlar. Derdine derman arayanlardan birisi, sözde tedavi yöntemini kaydetme akıllılığını göstermiş. Dehşete düşüren görüntülerde Kalak'ın asistanının, hasta çocuğun ayaklarının altına falakadaki gibi sopayla vurduğu görülüyor. Yani sizin anlayacağınız; 'tedavi oluyorum' diye, parayla dayak attırıyorlar.

Hemen hemen her gün sabahın köründe ofisin önünde kalabalık toplanıyor. Hepsi de 'tedavi olacağım' diye parayı verip dayak yemeye hazır.

Şikayetlerin artması üzerine; polis ve ilçe sağlık müdürlüğü yetkilileri, Kalak'ın ofisine baskın yapmış. Baskın sırasında ofis önünde Molla Kalak'ı savunanlarla şikayetçiler arasında bir cayırtıdır kopmuş.

Kimisi; sopalı tedaviden memnun olduğunu belirtirken, kimisi de 'Para verip çoluğumuza çocuğumuza dayak mı yedireceğiz?' diye şikayetçi olmuş.

Ekipler, içeride çalışmalar yaparken kapı önünde Molla'yı bekleyenlerle ondan şikayetçi olanlar arasında zaman zaman tartışmalar sürmüş. Molla'yı savunanlar 'Belki bize şifa verecekti neden şikayet ettiniz?' diyerek şikayetçi olan kişilere tepki göstermiş. Kendisinin de otizm hastası bir oğlu olduğunu belirten bir kişi, Molla'yı bekleyenlere, 'Bilim var, ilim var. Bu sizin yaptığınız nedir?' diyerek bağırmış. Aynı kişi Molla'yı bekleyenlerden bazılarının maskelerini eliyle indirmeye çalışırken; "Artık sizin maskeleriniz aşağıya insin!.." diye bağırmış.

Meğer kendisini 'şifacı' olarak tanıtan bizim Molla; 12 Şubat 2020 tarihinde Suudi Arabistan'da tutuklanmış, bir süre sonra da serbest bırakılmış, ardından da Türkiye'ye giriş yapmış. Sonra da Başakşehir'deki bu ofise yerleşmiş. Sosyal medya üzerinden yaptığı tanıtım üzerine yüzlerce kişi tedavi olma umuduyla ofisin önünde kuyruk olmuş. Ta ki, sözde tedavi yönteminin cep telefonu kamerasıyla kaydedilmesine kadar.

Savcılığa yapılan suç duyurularının ardından Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri ve ilçe sağlık müdürlüğü ekipleri, Başakşehir'de ofise baskın yapmış. İçeride Molla bulunamamış. Tedavide kullanıldığı düşünülen sopa, tahta parçaları, sedye ve Molla'nın fotoğraflarının basılı olduğu çok sayıda kitap ele geçirilmiş.

Ofiste Ali Mahmood Hasan Goran adlı bir kişiye ait sertifikalar bulunmuş. İlçe sağlık müdürlüğü ekipleri, ofisin yetkisiz, ruhsatsız olduğu ve tıbbi literatüre uymadığını tespit etmiş. Giriş bankosunun arkasına asılan vergi levhasında 'Güzellik salonlarının faaliyetleri (cilt bakımı, kaş alma ağda vb.) hizmetleri' yazdığı görülmüş. Polis ofiste çalışmalar yaptıktan sonra ele geçirilen malzemeleri götürmüş. Ofiste bulunan kasanın içindeki bin 300 liraya da el konulmuş.

Yapılan araştırmalar sonucunda polis ekipleri, zabıta ekipleri ve ilçe sağlık müdürlüğü ekipleri, ofis hakkında tutanak tutmuş. Sözde tedavinin gerçekleştirildiği ofis zabıta ekiplerince mühürlenmiş. Bekleyenler, ofisin mühürlendiğini görünce ofis önünü terk etmek zorunda kalmış. Ofiste çalıştığı belirlenen üç kişi ifadesi alınmak üzere Bahçeşehir Polis Merkezi Amirliği'ne götürülmüş. Ofisten karakola götürülen 3 kişi, ifadeleri alındıktan sonra savcılık kararıyla serbest bırakılmış. Molla'nın yakalanması için çalışmalar başlatılmış.

Başakşehir'deki ofisine giden Mustafa Kaplan, "Otizmli bir çocuğum var. Bu şahsın, Türkiye'ye geldiğini ve Başakşehir'de hastalara şifa dağıttığını duyduk. Böyle bir şeyin özellikle otizmli çocuklar için mümkün olmadığını biliyoruz, ama biz de yine gidip bu kişinin nasıl şifa dağıttığını görmek istedik. Başakşehir'de bulunan ofislerine girdiğim zaman sözde hocanın çocukların başını tutarak bir şeyler okuduğunu gördüm. Hoca ardından çocuğu başka odaya alıp, elinde bulunan 40 santimlik sopayla çocuğun ayaklarının altına vurmaya başladı. İşlem sonrası hoca aileye bu işlemin 1 sene süreceğini, her iki ayda bir kontrole gelinmesi gerektiğini söyledi. Sözde hoca bu şekilde şifa verdiğini iddia ediyor ve bu işlemi de 200 lira karşılığında yapıyor" dedi.

Molla'dan ilaç almaya geldiğini söyleyen bir kişi de "Çocuğum duymuyordu, çocuğumu getirmiştim. Hatta Irak'taydı, Irak'a gidecektik ama pandemi nedeniyle gidemedik. Çocuğumu tedavi etti, 2 ay sonra da bize randevu verdi. Tedavide önce dua okudu sonra kulaklarını çekti, sopayla sırtına vurdu. İlaç yazmıştı onu almaya geldim ama burada yok. Benim önümdekiler ilaç için bin 400 lira para verdi. Verdiği ilaç ne bilmiyorum ama bayram şekeri gibi bir şey verdi" diye konuştu.

Ne diyelim Allah akıl, fikir versin…