Aydın'ın denizle kucaklaşan kıyılarından çıkan bir hikaye var ortada. Tosun Demir adını taşıyan bu hikaye, yıllar önce bir kıyıda başlayan basit bir balık tutma merakını, açık denizlerde bir yaşam tarzına dönüştürmüş. Her dalışında biraz daha derine inen bu tutkulu balıkçı, artık kendi teknesinin kaptanı.
Başladığı zamanlarda sadece bir aktivite olarak gördüğü balık tutmanın, aslında hayatın ne kadar büyük olduğunu gösterdiğini belirten Demir, "Denizle buluştuğunuzda, o sonsuz maviye açıldığınızda, hayatın ne kadar büyük olduğunu fark ediyorsunuz" diyor. Onun için balık tutmak sadece bir hobiden öte, bir özgürlük ve huzur kaynağı haline gelmiş.
Demir'in balık tutma serüveni, kıyı balıkçılığından başlayıp zamanla denizlerin ortasına kadar uzanmış. "2016-17 yıllarında kamış makine nedir, balık tutmak nedir bilmiyordum" diyen Demir, merakının onu bu günlere getirdiğini söylüyor. Kıyılarda başlayan tutku, denizlere taşınca tekne alma fikri doğmuş. Ve şimdi, kendi teknesinin kaptanı olarak hem keyif alıyor hem de ticaret yapıyor.
"Balık tutmak beni tekne sahibi yaptı" diyen Demir, "Tekne sahibi olmak kolay değil, çok masraflı ama" diye ekliyor. "Önceden balık tutmak nedir bilmezken, şimdi sahip olduğum teknemin küçük bakımlarını yapar hale geldim." Artık Demir ve arkadaşları, açıldıkları denizde hem keyifli zamanlar geçiriyorlar hem de tuttukları balıkları ticarete dönüştürüyorlar.
Tosun Demir'in hikayesi, bir balık tutkusuyla başlayıp denizlerde özgürlük ve ticaretin buluştuğu bir örneği sunuyor bize. Onun tutkusu, sadece bir aktiviteden öte, hayatı daha büyük bir perspektifle görmesini sağlamış. Artık denizlerdeki özgürlüğün tadını çıkarırken, aynı zamanda bir yaşam tarzını da benimsemiş.
