Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Babı Ali, büyük çana izin vermedi

Konsolos Rostkovski'nin öldürülmesi üzerine Sultan Abdülhamid, Rus Çarı Nikola'ya bir taziye telgrafı çekmişti. Telgrafta bütün tedbirlerin alınması için gereken emirlerin verildiği de ifade ediliyordu. Bunun dışında Sadrazam Ferid Paşa'nın gönderdiği 11 Ağustos 1903 tarihli bir diğer özürde de olaydan duyulan derin teessür ile alınan tedbirler sıralanıyordu. Muhtemelen Sultan Abdülhamid; Ruslara iletilecek metne göz gezdirerek, olur vermişti. Özür mektubunda; olayı hızlı bir şekilde yargılamak üzere Divanı Harb'in kurulduğu, başta Vali olmak üzere görevlilerin işten el çektirildiği ve maktulun ailesine de tazminat ödeneceği ifade ediliyordu.  Bu telgraftan başka Sultan, Petersburg Sefiri Hüsnü Paşa ile de Rus Çarı'na "Haşmetlü Rusya İmparatoru Hazretleri" denerek taziye iletti.

Rostkovski'nin öldürülmesinin ertesi günü Sadrazam Ferid Paşa ile Hariciye Nazırı Tevfik Paşa, Rusya Sefiri Zinoviyev'i ziyaret ederek hadiseden duydukları teessürü ifade ettiler. Aynı gün Padişah'ın emriyle Şehzade Ahmed Efendi de Rus Büyükelçiliği'ni ziyaret ederek duyulan üzüntüyü dile getirdi. Ancak Büyükelçi Zinoviyev, Petersburg'dan talimat alıncaya kadar özür kabul etmeyeceğini açıklaması soğuk bir duş etkisi yarattı.

Rusların tepkisi bununla da kalmayacaktı. Sultan adına Manastır'da Rus Konsolosu'nun eşine taziyeye gelen Rumeli Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa ağır hakarete uğradı. Madam Rostkovski'nin Sultan'ın şahsına ve Osmanlı Devleti'ne ağır sözler sarf etmesi üzerine ziyaret sonlandırıldı. Bu ziyaret esnasında maktul konsolosa daha önce Sultan tarafından verilmiş olan nişanlar Hüseyin Hilmi Paşa'ya iade edildi.

Rusya'yı yatıştırmak üzere Sultan Abdülhamid ayrıca Encümeni Meclisi Mahsusayı Vükela'nın tavsiyesi ile Rostkovski'nin ailesine 400 bin frank tazminat ödemeye karar verdi. 13 Ağustos 1903 günü, Rusya Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) bu tazminatı ailenin reddedeceğini sandığını Osmanlı Büyükelçisi'ne bildirdi. Nazır ayrıca o güne kadar gerek Sultan'ın şahsı ve gerek Osmanlı Hükümeti tarafından gösterilen his ve beyanların yeterli olmadığını ifade etti. İki ülke arasındaki ilişkiler iyice  geriliyordu.

Manastır Konsolosu Rostkovski'nin cenaze merasimi için Rusya dört ay önceki Mitroviçe Konsolosu Şerbina'nın cenazesinin naklindeki uygulamanın aynen yapılmasını talep ediyordu. Bu talep Babı Ali tarafından kabul edildi. Ardından da Manastır ve Selanik'te iki tabur askerin katılımıyla tören için tedbir alındı.

Öldürülen konsolosun cenazesi 19 Ağustos 1903 günü yoğun güvenlik tedbirleri altında yüksek seviyede protokol uygulanarak kaldırıldı. Bu sırada Manastır'da devam etmekte olan Bulgar isyanı, güvenlik tedbirlerinin daha da yoğunlaştırılmasını gerektiriyordu. Osmanlı yetkilileri, Bulgar komitecilerinin cenazenin nakli sırasında olası eylemlerinden ciddi şekilde endişe ediyorlardı. Cenazenin naklinden bir gün önce Sultan Abdülhamid, Rumeli Umum Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa ile Kolordu Komutanı Ömer Rüştü Paşa'ya cenazenin nakli esnasında "Bulgarlar tarafından bir melanet yapılarak, kargaşa çıkarılacağı" ihbarı olduğunu ve gereken tedbirlerin alınması talimatını verdi.

Bunun üzerine, herhangi bir komiteci eylemine olanak vermemek için cenazenin geçeceği Konsolosluk binasından istasyona kadar caddenin her iki tarafı askerler tarafından kordon altına alındı. Ayrıca caddeye çıkan sokakların tamamı ile cadde üzerindeki bütün kahvehane ve dükkanlar kapatıldı. Cadde üzerindeki evlerin önlerine güvenlik amacıyla ikişer asker yerleştirildi. Cenaze alayına tanınmamış kimselerin yaklaşmalarının önlenmesi için kent dışında da her türlü tedbir alındı.

Cenazeye saygı için yapılacak top atışının halkta paniğe neden olmaması için önceden duyuruda bulunuldu. Güvenlik maksadıyla cenaze alayının önünde ve arkasında askeri kuvvet bulunduruldu.

Cenaze törenine Rumeli Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa, Üçüncü Ordu Komutanı, Manastır Valisi, generaller ve üstsubaylar tören üniformalarıyla katıldı. Kavaslar maktul konsolosun nişanlarını cenazenin önünde taşıyorlardı. Cenazenin arkasında ailesi, konsolosluk memurları, hükûmet memurları ve diğer kordiplomatik bulunuyordu. Bu gurubun gerisinden de sivil halktan önde gelenler yürüyordu.

Cenaze, istasyona getirildiğinde dini ayin icra edildi. Cenazeyi Selanik'e götürecek trenin hareketinden önce saygı için beş pare top atışı yapıldı. Cenazeyi nakleden katara bir kolağası komutasında 75 kişilik bir birlik de bindirildi. Selanik'e kadar yolda bulunan istasyonlardaki Osmanlı askerleri cenazeyi saygıyla selamladılar.

Selanik'te de cenaze alayı 4 ay önce Mitroviçe Konsolosu'na yapıldığı gibi iki tabur asker ve yüksek düzeyde katılımla yürütüldü. Cenaze, Teretz adlı bir ganbotla 22 Ağustos günü Selanik'ten Odesa'ya götürülmek üzere alındı. Cenazeyi taşıyan ganbot iki gün sonra Boğaziçi'nden geçerek 26 Ağustos 1903 günü Odesa'da yetkililer tarafından karşılandı. Ertesi gün de babasının mezarının yanına defnedildi.

Cenazenin naklinden iki hafta kadar sonra Prizren Rus Konsolos Vekili, şehirdeki Ortodoks kilisesine öldürülen iki Rus konsolosu için de küçük bir çan taktırdığını şimdi de daha büyük bir çan taktıracağını yazıyla ilgili Osmanlı makamlarına bildirdi. Babı Ali, diplomatik teamüllere uymayan bir üslupla yazılan talebin yerine getirilmesinin Müslüman halkın yoğun tepkisine sebep olacağı gerekçesiyle uygun olmayacağı Rusya Büyükelçiliği'ne bildirilecekti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları