Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Anadolu'nun temel direkleri

Anadolu'nun dört direğinden biri olarak değerlendirilir: Hacı Bektaşi Veli, Şeyh Şabanı Veli, ve Hacı Bayramı Veli ve Hacı Muradı Veli. Dördü de "Veli" adıyla anılır. Dördü de Anadolu'nun dört bir yanında irşad görevi yapmış, birtakım kerametler göstermiştir. Hacı Bektaşi Veli Nevşehir'den, Şeyh Şabanı Veli Kastamonu'dan, Hacı Bayramı Veli Ankara'dan, Hacı Muradı Veli Çankırı'dan Anadolu insanına ışık saçmış, onların aydınlanması için çaba sarftmiştir. Bunları size sırasıyla tanıtmaya çalışacağım.

Dört "veli"den hemen hemen en eskisi Çankırı'da 1117 - 1207 yılları arasında ikamet eden Hacı Muradı Veli'dir.

Hacı Muradı Veli için "veli"lerden en "garibi"dir derler. Dikkatinizi çekmek isterim; "garip" kelimesini bugünkü anlamında almamak gerekir. Bu kelime tasavvufta çok şey ifade eder: Bir kere "garip"

bu dünya ile bağını koparmış, tamamen manevi dünyaya dönmüş, herşeye boş vermiş anlamında kullanılır. Şuna da dikkatinizi çekerim: Tasavvuf literatürüne "kurbiyyet" olarak geçen Allah'a yakınlık da gariple aynı köktendir.

Biz yine dönelim Hacı Muradı Veli'ye: Türk ve İslam Dünyası'nın Orta Asya'da Maveraünnehir bölgelerinin Aral ve Balkaş Gölleri'nin bulunduğu Batı Türkistan'ın Sayram Kasabası'nda 1117 tarihinde doğdu. Babası Aliyülbüka ile birlikte hacca gitmek üzere Türkistan'dan ayrıldı. Hacı Muradı Veli hac görevini yaptığında 2-3 yaşlarındaydı. Bir müddet Şam'da kalarak Peygamberler şehri olarak bilinen Urfa'ya gelerek yerleştiler.

Hacı Muad ve ailesi burada Hz. İbrahim'in makamı olan Halilürrahman'da kapıcılık, hizmetkârlık ve de türbedarlık yaptı.

Hacı Muradı Veli, Türkistanlı Pir Hoca Ahmet Yesevi'den aldığı feyzle yetişmişti. İlim ve irfan sahibi bir kişilik taşıması kendi yetiştiği döneme de damgasını vurmasını sağladı. Halilürrahman Camii şerefinde kaldıkları dönemde el yazısı eserlerinin olabileceği konusunda fikir birliği bulunmaktadır.

Hacı Muradı Veli ve ailesi; Türk - İslam sentezinin yayılması için Tosya Akçakavak köyüne göç ettiler, uzun bir süre burada kaldılar. Daha sonra Ankara'nın Kalecik İlçesi'ne bağlı Baykuş Boğazı Eski Köy denen bölgeye yerleştiler. Ancak Kalecik Tekfuru tarafından zülüm ve baskılara maruz kaldılar. Hacı Muradı Veli'nin ailesi bölgeyi terk etme kararı aldılar. Bunun üzerine 1187 yılında Çankırı Eldivan Seydi Köy'e ailesi ile birlikte gelerek yerleştiler.

Tosya'daki Akçakavak Köyü'nden ayrılmaları kolay olmamıştı. Tüm mallarını vakıf ve arazilerini bırakmak zorunda kalmışlardı.

Babasının Ilgaz Yerkuyu Köyü'nde, Annesi Hatice Sultan'ın Korgun - Handırı Köyü'nde, Eşi Ayşe Hatun'un Kalecik bölgesindeki Eskiköy civarında meftun olduğu bilinmektedir.

Hacı Muradı Veli; İslam'ın yayılmasında sevgi, saygı, muhabbet, hoşgörü, hürmet ve dayanışma anlayışı felsefesiyle bölge halkına örnek oldu.

Çankırı ve civarında ünü duyulan Hacı Muradı Veli'nin öğrencisi olabilmek için kervanlara katılmak suretiyle ipek yolu üzerindeki Sinop, Kastamonu , Çankırı Hıdırlık  - Mudun - Çiftlik ve Seydi Köyü'ndeki bölgelere gelip, makama uğrayıp icazet alırlar.

Hacı Muradı Veli, fakir fukaranın ihtiyaçlarını temin için araziler alırdı. Vakıflar ihdas eder, arazilere sahip çıkardı. Anadolu'da yaşadığı çevrelere, ağızdan ağıza dolaşan bütün İslam ülkelerinde saygı ile anılan büyük bir Türk bilgini Alp Eren'di.

Güzel ahlakı, yumuşaklığı, merhameti ile tanınan Hacı Muradı Veli, senelerce Kastamonu, Çankırı, Tosya yörelerinde yaptığı gönül sohbetleriyle sevenlerine doğru yolu, güzel ahlakı, İslam dini hakkında temel bilgilerle donanımını sağladı. Alim, fazilet sahibi, haram ve şüphelilerden şiddetle kaçınan Allah'ın rızasını almak için çalışan Hacı Muradı Veli ömrünün son gününe kadar hatta son saatine kadar insanlara İslamiyet'in emir ve yasaklarını anlatır, onların dünya ve ahiret saadetine kavuşması için gayret ederdi. Dergahından fakirlere, yoculara, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerine ikramda bulunurdu. Allah gani gani rahmet eylesin.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları