AKP'nin yeni reisi mi!..
A+A-
Değerli okuyucularım yazıma bugün yasaklanan 30 Ağustos Zafer bayramımızı kutlayarak başlayım.
AKP eski Düzce İl Başkanı Saim Tut'un Ankara Ekspresi isimli internet sitesindeki köşe yazısı adeta ortalığı karıştı.
Bu yazıda Tut, AKP'nin yeni reisi açıklıyorum diyerek, şu ifadeleri kullandı:
"AK Partili sevgili dostlarımıza da bir müjdem var; tez zamanda yeni 'reisiniz' ve ekseniniz Berat bey olacak gibi görünüyor. Şimdiden buna alışmaya çalışsanız iyi olur sanırım."
AKP'nin yeni "reisi" Berat Beymiş!..
Bugünkü yazımda bu konuyu burası önemli diyerek analiz edeceğim.
***
Bu senaryonun detaylarını köşesinde yazmayan bu gazeteci bey sadece Berat Albayrak AKP'nin başına geçecek diyor.
Peki, Ankara'da konuşulan senaryolar neler?
Ben de bunları analizimle değerlendireyim.
***
Berat Beyin AKP'nin başına geçirilip muhalefeti de ikna edilip bir anayasa değişikliği ile partili Cumhurbaşkanlığı rejiminden vaz geçilmesi birinci senaryo.
Ki burası çok önemli!..
Burada Erdoğan'ın 2023'te aday olamadığı anayasa maddesini de biliyoruz ve hukukçular da bunu savunuyor.
Bu partili Cumhurbaşkanı rejiminden Erdoğan'ın vaz geçme sebebi esas bu 2023'te aday olmasına yönelik anayasa değişikliği.
Çünkü yeni anayasaya göre, anayasa değişikliği için referanduma gidilmesi için MHP ve AKP'nin milletvekillerinin sayısı da yetmiyor.
Anayasa değişikliği için muhalefetin oyu şart.
***
Peki muhalefet bunu kabul eder mi?
İlk önce yukarıda yazdığım bu anayasa değişikliği ile ilgili madde ve TBMM'deki partilerin milletvekili sayısını paylaşacağım:
Yeni sistemde anayasa değişikliğinin 600 sandalyeli yeni Meclis'te referanduma sunularak yapılması için 360, referandumsuz yapılması için 400 oy gerekiyor.
TBMM'nin resmi internet sitesinden aldığım partilere göre vekil dağılımın son güncel listesi:
AKP= 291
CHP= 138
HDP = 56
MHP = 48
İYİ Parti = 37
***
AKP + MHP'nin toplamı 349 yapıyor. Yani referandum için 360'yi geçemiyor.
Olası anayasa değişikli için muhalefetin desteğine AKP iktidarı veya Cumhur İttifakı mecbur.
Şimdi muhalefet kabul eder mi sorusuna gelelim.
Buna net cevap veriyorum:
Hayır oğlu, hayır!..
***
CHP ve İYİ Parti, kesin bir dille Parlamenter Rejime tekrar dönmek dışındaki sistem önerilerini ret ediyorlar.
Bir ara CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu anti demokratik sistemi ABD tarzı Başkanlığa çevirebiliriz demişti.
Ama dediği sistem partisiz Cumhurbaşkanlığı modeli değil.
İYİ Parti gibi Milliyetçilerin de karşı çıkacağı eyaletli Başkan model.
Burada Kılıçdaroğlu'nun hedefi seçilmiş valilerle merkezi yönetimin totaliter yetkilerini almak.
Örneğin İstanbul'da İBB yok, yerine seçilmiş vali var. Seçilmiş vali İstanbul'da polisin de amiri olacak tabiyi ki zabıtanın da. Askerin diyemeyiz çünkü asker tamamen Milli Savunma Bakanlığına ait.
Ama bu model çok sakıncalı. Şimdi belki sorun olmayabilir ama ilerideki başka iktidar ve seçilmiş İstanbul valiliğinde Allah korusun partili seçilmiş valinin emrindeki polisle partili seçilmiş Milli Savunma Bakanının emrindeki askerin çatışmasına neden olur.
Veya Türkiye eyaletlere bölünür tezi de bu modelde doğrudur.
Zaten Kılıçdaroğlu'nun bu model önerisi İYİ Parti'ye takıldı.
***
Muhalefetin sıcak bakmayacağı hiçbir model anayasa referandumuna gitmeyeceği için Berat Albayrak'ın AKP'nin başına geçmesi de çok zordur.
Erdoğan'ın hiçbir koşulda devlet yönetimini bırakması da imkânsız olduğunu biliyoruz.
Bu yazılan iddiaların bana göre bu yönden gerçeği yansıtmadığını söyleyebiliriz diyerek yazımı sonlandırayım.
