Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Ahmet Esat Tomruk veya İngiliz Kemal

Bugün sizlere İstiklâl Savaşı'mızın görünmez kahramanlarından, birinden daha söz edeceğim: Adı Ahmet Esat Tomruk. 1932'ye kadar da Türkiye Hafif Sıklet Boks Şampiyonu. Rakiplerine vurduğu sert yumruklardan dolayı kendisine "Tomruk" soyadı verilmiş.

Ahmet Esat Tomruk'u her Türk gencinin mutlaka tanıması gerekiyor. İstiklal Madalyası sahibi Tomruk; ülkemizde aslında "İngiliz Kemal" lakabıyla tanınıyor. Ahmet Esat Tomruk, İstiklal Savaşı sırasında aldığı gizli görevlerden birini yaparken yakalanmış, kendisine uygulanan türlü işkencelere rağmen asla Türkçe konuşmadığı, hep İngilizce cevaplar vererek kendisini bir yabancı gösterdiği için "İngiliz Kemal" lakabını almıştı. Bu cesur vatan evladı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kendisine bağladığı aylığı "fakir fukaranın 5 kuruşuna bile dokunamam" diyerek, almayacak, yaşama da gözlerini, yoksulluk içinde yumacaktı.

Yenikapı Langa'da doğmuş, babası öldüğünde 5 yaşında yetim kalmıştı. Cerrahpaşa semtinde büyüdü. Orta okulu Davutpaşa'da okuduktan sonra Galatasaray Lisesi'ne girdi. Sarışın ve mavi gözlü bu delikanlı, yetiştiği semtlerin bıçkınlığını Beyoğlu'nda da yaşayan bir 'Boks Şampiyonu'ydu. Bir İngiliz'den daha iyi İngilizce konuşuyordu. Beyoğlu'nda İngilizce'nin yanı sıra Fransızca, Rumca ve İtalyanca'yı da öğrendi. Gençliğin verdiği maceraperest ruhuyla, gizlice bir gemiye binip İngiltere'ye kapağı attı. Burada hem Nevy College'de okudu, hem de boks yaparak hayatını kazandı. Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde, vatan aşkı ağır bastı, yurda döndü.

Teşkilat-ı Mahsusa, Esat'ın kabiliyetini keşfetmekte gecikmedi. Hemen gizli servisin acar bir elemanı oldu. Teşkilatın ünlü isimlerinde Kara Kemal ile Dramalı Rıza Bey onu her konuda eğitiyorlardı.

Bir ara Kut'ül Amare'de esir edilen İngiliz Generali Townshend'in yanına hapsedilerek ondan gerekli bilgileri almakla görevlendirildi. 1918'de İstanbul işgal edilmiş, İngilizler'in şehirdeki baskıları giderek artmıştı. Bu sırada İngiliz boksörlerle de ringlerde mücadele edip başarılar kazanan Ahmet Esat Tomruk; sporcu İngiliz askerlerinin de ilgisini çekmişti. Ahmet Esat, tutuklu önde gelen isimleri kurtarmak için çabalıyordu. Ancak bu tutumu İngiliz istihbaratının gözünden kaçmadı. Tutuklanarak Beyoğlu'ndaki İngiliz hapishanesine atıldı. Pek çok işkenceye maruz kalan Ahmet Esat Bey; bir ara firar teşebbüsünde bulundu. Bir Fransız gemiyle yurt dışına kaçarken Çanakkale Boğazı'nda yakalandı. Bir süre sonra Çanakkale'deki sahra hapishanesine atıldı. Orada da boş durmadı Müslüman olmuş Hintli askerlerle samimiyeti ilerletti. Onların sempatisini kazanarak, bir süre sonra buradan da kaçmayı başardı. Ahmet Esat Bey, İngiliz Sahra Hapishanesi'nden kaçtıktan sonra Biga'da Kuvayı Milliyeciler'e sığındı. Artık ona; "İngiliz Kemal" lakabıyla hitap ediliyordu.

Ege'de Yunan ileri harekatı başlayınca Ankara'ya giden İngiliz Kemal, Mustafa Kemal (Atatürk)Paşa, Genelkurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey ve Savunma Bakanı Fevzi (Çakmak) Paşa tarafından da kabul edildi. Bunlar tarafından, Genelkurmay İstihbarat Şubesi'nde görevlendirildi. Albay İsmet Bey'in huzuruna çıkarılan Ahmet Esat burada tabanca, bayrak ve Kur'an üzerine elini koyarak, sadakat yemini etti. Görevi Yunan ordusu karargahına girip gerekli bilgileri toplamaktı. Antalya'dan Rodos'a geçti. Burada kendini Amerikalı gazeteci olarak tanıttı. Kumardan hileyle kazandığı 45 bin frank ile kendi deyimiyle İzmir'deki vatan görevine başladı. Ahmet Esat Bey'in İzmir'deki hayatı bonkör bir Amerikalı gibi geçiyordu. Kısa sürede gece hayatının aranan siması olan Ahmet Esat Bey, üst düzey Yunan subaylarıyla da samimiyetini artırdı. Artık onların en gizli toplantılarına dahi katılıyor, aldığı bilgileri İzmir'deki kendisi gibi görevli bulunan Uşaklı Alaattin Tiritoğlu vasıtasıyla Antalya mutasarrıfı Aşir Bey'e aktarıp, Ankara'ya ulaşmasını sağlıyordu. Ancak bir süre sonra ihbar sonucu yakalandı. Fakat o bu tutukluluk dönemi sırasında hiçbir şekilde Türkçe konuşmayarak kimliğinin meçhul kalmasını sağlamayı bildi. Hatta Yunan hâkimler bile onun Amerikalı olduğuna inanmışlardı. Bir süre sonra Yunanistan'a nakledildi. Ancak o, Atina'daki hapishaneden de kaçmayı başardı. Hapishaneye ilk düştüğünde; İstanbul'un ünlü cepçilerinden ders almıştı. Bu yüzden el becerileri konusunda mahirdi. Caddede avare avare dolaşan birisinden çarptığı parayla bir şilebe kaçak olarak binip İzmir'e geldi.

Anadolu'ya geri döndüğünde ona yeni bir görev olarak Batı Trakya'ya gitmesi istendi. Burada o esnada Yunan Ordusu'nun hizmetindeki Ermeni general Antranik'in karargahına sızmayı başardı ve çok değerli bilgileri Ankara'ya ulaştırdı.

 Savaştan sonra bu kahraman vatan evladı Ahmet Esat Tomruk namı diğer İngiliz Kemal İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. 14 Şubat 1966'da derin izler bıraktığı bu dünyadan beş parasız, sessizce ayrıldı. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları