Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Adana Milli Kuvvetler  Komutanı Sinan Bey

Sizlere; "Antalya tarihinde Karatekeli aşireti" başlıklı yazımda, Tekelioğulları aşiretinin, Osmanlı Padişahı İkinci Mahmut tarafından bir bahaneyle Antalya yöresinden nasıl sürüldüğünü anlatmıştım. Ayrıca Tekelioğulları'nın sürgünde toparlanamadıklarını, böylece de Osmanlı tarihinden silinmiş olduklarını yazmıştım. Ancak bu fazla sürmeyecekti. İstiklal Savaşı'yla birlikte Tekelioğullarının yıldızı tekrar parlayacaktı. Gelin onu da sizlere anlatayım:

Sinan Tekelioğlu, 1891 yılında ailesinin sürgün edildiği Edirne'nin Uzunköprü kasabasında doğdu. İlköğrenimini burada tamamladıktan sonra Edirne Askeri İdadisi (lisesi)'nde tamamladı. Ardından, 1909 yılında İstanbul'daki Harbiye Mektebi'ne kaydoldu. Harbiye Mektebi'nden 14 Mayıs 1911'de teğmen olarak pekiyi derecesiyle mezun oldu.

Teğmen Ali Ratip'in ilk görev yeri Balkanlar oldu. Kozona Fırkası ile 1911 yılında İşkodra civarında konuşlandırıldı. Bir müddet orada kaldı. 1911 yılı Eylül ayı sonlarında İtalyanların Trablusgarp'a saldırmaları sonucu gönüllü olarak oraya gitti. Traplusgarp'ta kendisi gibi gönüllü olarak görevli bulunan Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal maiyetinde görev yaptı. Yerli halkın başarılı mücadelesinde etkili oldu. Balkanlar'da savaş patlak verince Balkan cephesine gitmek zorunda kaldı. Selanik'te bulunan kolorduda görevine devam eden Ali Ratip ile birlikte bütün kolordu Yunanlılara esir düştü.

İkinci Balkan Savaşı sonrası imzalanan antlaşmayla serbest kaldı. Esaretten kurtulduktan sonra İstanbul'a döndü. Bir müddet orada kaldı. 1912-13 yıllarında Kozan'da görev yaptı. Çukurova bölgesini bu görevi sırasında tanıma fırsatı buldu. 27 Aralık 1913'te tayini II. Kolorduya çıktı. 1914 yılında Balkanlar'da görev yaptı. Balkanlar, Osmanlı'nın en karışık bölgesiydi. Bu bölgedeki görevi gereğince son derece heyecanlı ve hareketli bir kişiliğe sahip oldu. 1914 Ekim ayından sonra Çanakkale- Gelibolu yarımadasında görev aldı. Çanakkale cephesinde kara savaşlarında önemli görevlerde bulundu. 14 Haziran 1915'te üsteğmenliğe terfi etti. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal'in maiyetinde çalıştı.

Çanakkale destanının yazılmasında emeği geçti. 22 Haziran 1915'te yapılan kara savaşlarında gösterdiği üstün cesaret ve gayretten dolayı Osmanlı hükümeti tarafından Harp Madalyası ve Alman hükümeti tarafından da Gümüş Liyakat Madalyası ile ödüllendirildi. Çanakkale Savaşları Türk Ordusu'nun kesin zaferi ile sonuçlanınca bu defa Sina - Filistin cephesine tayin edildi. 20 Şubat 1917'de yapılan Gazze Savaşı'nda sevk ve idaredeki başarısından dolayı Gümüş Liyakat Madalyası ile ödüllendirildi. İngilizlerle yapılan çetin mücadelelerde önemli görevler üstlendi. 22 Haziran 1917'de yapılan bir mücadelede omuzundan yaralandı.

Yarası tedavi edildikten sonra tekrar birliğine döndü. İngilizlerin Kudüs'e ilerledikleri 11 Aralık 1917'de yapılan savunma savaşlarında yeniden mermi ile başından yaralandı. Tedavisi için Şam'a gönderildi. Tedavi sırasında geçici bir körlük yaşadı. Uzun süre tedavi gördü. 18 Temmuz 1918 tarihinde Yüzbaşı oldu. Birçok kez yaralandığından dolayı Jandarma Kumandanlığı'nda görevlendirildi. Kasım 1918'den sonra ise Kayseri Jandarma Bölük Komutanı olarak askerlik görevini sürdürdü.

Çanakkale Savaşı sırasında maiyetinde bulunduğu Mustafa Kemal Paşa tarafından Batı Kilikya (Çukurova) Milli Kuvvetler Komutanı olarak görevlendirildi. 1921 yılının başlarına kadar bölgenin tamamında başarılar elde edildi. Feke, Kadirli, Kozan, Haçin ve Pozantı başta olmak üzere tüm Toroslar'ı Fransızlardan temizledi. Tarsus cephesinde düşmanı iki bölge arasında sıkıştırmayı başardı. Çıkış yapamadılar. Diğer yandan da Maraş, Urfa ve Antep'te başarılı olamadılar.

Çukurova bölgesinde kurulmak istenen Ermeni devleti hülyasının da yok edilmesinde yardımcı oldu. Fransızlar bu bölgede tutunamayacaklarını anladı. 31 Mart 1921 günü kazanılan İnönü zaferinden sonra Ankara Hükümeti'yle görüşme kararı aldılar. Görüşmelerde Ankara, Anlaşması'nın Türkler lehine sonuçlanacağı belirlendi. Zaten Fransızların bölgedeki hareketleri de durmuştu. Bu şartlardan faydalanmak isteyen Mustafa Kemal Paşa, Adana bölgesindeki birliklerin yavaş yavaş Batı cephesine gönderilme kararını Mart 1921'de verdi. 11-12 Mayıs 1921 günlerinde Sinan Bey komutasındaki milis kuvvetlerin önemli bir bölümü Batı cephesine kaydırıldı. Bölgedeki görevini başarıyla tamamlayan Sinan Tekelioğlu, Binbaşılığa terfi etti. Sakarya Meydan Muharebesi'nde, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde büyük başarılar kazandı. Cumhuriyet'in ilanından sonra görev yeri olan Adana'ya tekrar döndü. İstiklal madalyası ile ödüllendirildi. 1924 yılında kendi isteği ile askerlik görevinden ayrıldı. İstanbul'a geçti. Hukuk fakültesine başladı ve fakülteyi iyi bir derece ile bitirdi. Devlet adamı olarak birçok görevde bulundu. 1939 yılında Seyhan milletvekili oldu.

Sinan Tekelioğlu, hayatının uzun bir dönemini ata toprağı Adana'da geçirdi. 45 yıl Çukurova'da yaşadı. 5 Ocak 1922 günü Adana semalarında ay yıldızlı bayrağın dalgalanmasında en büyük paya sahipti. Öz vatanın düşman işgalinden kurtulmasında büyük bir paya sahipti. Aslında o ata toprağı Çukurova'ya aşık gibiydi. Bu sevgisini doğan evlatlarında dile getirdi. Çocuklarına ve torunlarına Adana ve yöresini anımsatan Seyhan, Ceyhan, Berdan ve Örcün adlarını koydu. 15 Aralık 1965'te gözlerini yumduğunda vatan toprağı için kanını döküp, düşmanı yenmenin mutluluğunu yaşıyordu. Biz de Sinan Tekelioğlu'nu rahmet ve minnetle anıyoruz.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları