'50 tırlık yardım konvoyu Habur'dan Irak'a giriş yaptı'

'50 tırlık yardım konvoyu Habur'dan Irak'a giriş yaptı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak-İran sınırındaki depreme ilişkin "Felaketin hemen ardından ilgili kuruluşlarımızı bölgeye sevk ettik. AFAD ve Kızılay'ın koordinasyonunda 50 tırlık yardım konvoyu, Habur'dan Irak'a şu an giriş yapmış bulunuyor." dedi.

'50 tırlık yardım konvoyu Habur'dan Irak'a giriş yaptı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, Irak'ta meydana gelen depremden dolayı başta bölgede yaşayanlar olmak üzere, tüm Irak ve İran halkına geçmiş olsun diyerek, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa dileğinde bulundu. 

Depremin İran'ın sınır bölgelerinde özellikle Kirmanşah vilayetinde ciddi can kayıplarına vesile olduğunu, Kirmanşah'ta 340 kişinin hayatını kaybettiği bilgisinin geldiğini anlatan Erdoğan, felaketin ardından ilgili kuruluşları bölgeye sevk ettiklerini söyledi.

AFAD, Kızılay ve diğer birimlerin şu an arama-kurtarma çalışmalarına yardımcı olduğunu, bunun yanında AFAD ve Kızılay'ın koordinasyonunda 50 tırlık yardım konvoyunun, Habur'dan Irak'a giriş yaptığını belirten Erdoğan, ayrıca ilaç, battaniye, çadır gibi acil ihtiyaçlar noktasında gereken her türlü desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini vurguladı.

"Vize muafiyeti yönündeki beklentimizi ileteceğim"

Beraberindeki heyetle üç ülkeyi kapsayacak bir ziyarete çıkacağını hatırlatan Erdoğan, ilk ziyareti Rusya'nın Soçi iline olacağını, görüşmeleri Soçi'de yapacaklarını belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ile ticari ve ekonomik ilişkiler başta olmak üzere, Suriye'deki son gelinen noktaları değerlendireceklerini, bundan sonra ne gibi adımlar atılması gerektiği üzerinde hassasiyetle duracaklarını aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Rusya ile ticaret hacmimizi hedef olarak 100 milyar dolar şeklinde belirlemiştik. Bu hassasiyetimizi korumaya devam ediyoruz. Bu hedefin önündeki engellerin büyük bir oranda kaldırıldığını burada söyleyebilirim. Geriye kalan son bazı ticari kısıtlamaları da inşallah kısa zamanda kaldırıyoruz. Sayın Putin'e vize muafiyetinin yeniden tesisi yönündeki beklentimizi, tekrar ileteceğim."

"Krizin uzadığı her gün kayıp"

Soçi'den sonra Emir El Sabah'ın davetine icabetle Kuveyt'e geçeceğini belirten Erdoğan, "Kuveyt ile çok yakın dostluk ve kardeşlik bağlarımız var. Attığımız adımlarla bu bağları son dönemde daha da perçinledik ve güçlendirdik. Özellikle müteahhitlik sektöründe şu anda müteahhit firmalarımızın orada taahhüt işlerine girmeleri bizler için önemli bir imkan." diye konuştu.

Körfez İşbirliği Konseyi içindeki kriz sürdüğüne işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kuveyt bu krizin çözümü için üstlendiği arabuluculuk rolünü sürdürüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı zirve dönem başkanı olarak, biz de meseleyi hal yoluna koymak için aktif bir diplomasi yürüttük. Kuveyt'in arabuluculuk çalışmalarına destek verdik, veriyoruz. Krizin uzadığı her gün, bölgemiz için büyük bir kayıp. İnşallah bu ziyaretimizde krizin aşılması için neler yapılabileceği konusunda da fikir teatisinde bulunacağız."

"Kardeşi kardeşe kırdırma siyaseti izleniyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt ziyaretinin ardından Türkiye-Katar Yüksek Strateji Komite 3. Toplantısı için Katar'a seyahat edeceğini, komite toplantısı vesilesiyle müzakeresi tamamlanan anlaşmaları imzalayacaklarını belirtti.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Katar'da konuşlanması sürecinin devam ettiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu süreç, bizim Katar'ın ve genel olarak Körfez bölgesinin güvenliğine verdiğimiz önemin de bir nişanesidir. Körfez'deki tüm ülkeler bizim kardeşimiz, kadim dostumuzdur. Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman'ın da istikrar ve huzuru, bizim için birinci derecede önemlidir. Maalesef bir süredir bölgede kardeşi kardeşe kırdırma siyaseti izleniyor. Bunun da kimler tarafından tedavüle konulduğunu biz çok iyi biliyoruz. Aslında dünya da çok iyi biliyor. Bölgemizdeki liderlerin basiretle ferasetle aklıselimle hareket ederek, bu oyunu bozması şarttır."

"Bana düşen hayırlı olsun demektir"

İsmail Kahraman'ın AK Parti Meclis Başkan adayı olmasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Malumunuz şu anda İsmail bey gerek siyasetteki deneyimi, tecrübesiyle gerçekten yakın siyasi tarihe olan vukufiyetiyle değerli bir milletvekili arkadaşımız, dostumuz. Tabi burada Meclis Başkanlığına adaylık hususu her milletvekilinin kendi tercihidir. Burada da aynı şekilde. Şu anda İsmail beyin bu adaylığını ben de sizler gibi aslında yeni öğrenmiş bulunuyorum. Bana düşen tabi ki hayırlı olsun demektir. Çünkü benim oy kullanma hakkım, yetkim de yoktur. Sadece partinin genel başkanıyım aynı zamanda Cumhurbaşkanıyım." diye konuştu.

Erdoğan, Rusya'dan alınacak S400 füzelerinin durumuna ilişkin de Milli Savunma Bakanı, Savunma Sanayi Müsteşarının muhataplarıyla bu konuları görüştüğünü ifade ederek, "Bir an önce onu da devreye sokmak suretiyle adımları atmak istiyoruz." dedi.

"Dünyayı aldatma yöntemlerine gitmeyelim"

Bir gazetecinin, "ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin, Vietnam'da bir araya geldiler. Ortak bir basın açıklamasında şu ifade kullanıldı: 'Suriye krizi için askeri çözüm mümkün değil konusunda hemfikiriz'. Sizin bu konudaki değerlendirmenizi alabilir miyiz?" sorusu üzerine Erdoğan, bu ifadeleri anlamakta zorlandığını söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Ben bu ifadeleri anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Yani şimdi askeri çözüm mümkün değil deniliyor, öbür tarafta merkezi yönetimin şu ana kadar askeri yöntemlerle öldürdüğü insan sayısı 1 milyona ulaştı. Nasıl oluyor bu iş? Eğer askeri çözüm söz konusu değilse o zaman çeksinler askerlerini. Orada Türkiye'nin askeri yok ki onların askerleri var. Onların bütün güçleri orada. Çeksinler askerlerini, siyasi yönteme başvurulsun ve siyasi yönteme başvurmak suretiyle bir an önce hep birlikte orada seçime gitmenin yolları aransın. Şu 7 yıl, 8 yıl içerisinde bu yönteme başvuruldu mu? Şöyle bir şey var, bunu Sayın Putin ile de konuşacağız, dünyayı aldatma yöntemlerine gitmeyelim. Artı bu bölgeyi en iyi tanıyan biziz. Bu süreç içerisinde, 15 yıldır biz bu bölgede olanı biteni A'dan Z'ye en ideal şekilde bilen biziz. Şu 7 yıllık Suriye olayı... 15 yılı biraz da aştı, Irak olayı... Bunların hepsini A'dan Z'ye biliyoruz. Biz Irak'a Amerika'nın girmesini istememiştik, bunu kendilerine söyledik. 'Gelin' dedik 'bu işi diplomatik yollardan çözelim.' Dinlemediler ve girdiler. Sonra dikkat ederseniz bir şey söylendi, Obama'nın gelişinden önce, "Geliyorum' ve 'Biz Irak'ta durmayacağız, kalmayacağız' dediler, 'Irak'ı tamamen boşaltacağız' dediler. Boşalttılar mı? Boşaltmadılar. Şu anda Irak'ta halen var mı, var. Yani dünya ahmak değil."

"Anlatıldığı gibi değil"

Bazı gerçeklerin farklı söylendiğini ancak uygulamasının farklı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şu anda Amerika'nın Suriye'nin kuzeyinde 5 üssü var, hava üssü. Bir de Rakka'ya hazırlıyorlar, 6. Bunun dışında da 8 tane ayrıca üs var, kendilerine ait. Rusya'nın 5 tane var. Bunlar ortada. Şimdi bu gerçekleri nereye koyacağız? Sadece Amerika'nın Suriye'ye zırhlı taşıyıcı olarak 3 bin 500'ü aşkın tırlarla getirdiği silahlar var, araç gereç, mühimmat var. Askeri yöntem değilse bunlar ne? Kime geliyor bunlar? Ya bunlar PYD'ye geliyor, YPG'ye geliyor veyahutta Amerika'nın kendi üslerine geliyor. Şimdi bütün bu gerçekler ortadayken öbür taraftan Vietnam'dan böyle bir ses geliyor. Kusura bakmasınlar. Anlatıldığı gibi değil." ifadelerini kullandı. 

"Dağlık Karabağ sorunu gündeme gelecek mi Rusya'da?" sorusuna ise Erdoğan, "Dağlık Karabağ konusunu Sayın Putin ile görüşme düşüncem var." yanıtını verdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetlisi olarak özel uçak "TUR" ile saat 15.05'de Rusya'ya hareket etti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.