Değerli okuyucularım bugünkü yazımda tarihsel ve güncel meseleleri analiz edeceğim.

Türk Cumhuriyeti'ne giden yolun son noktası 30 Ağustos Büyük Zaferini kutladık…

Şimdi AKP'nin Saray'ın muhaliflerine verdiği algı nedir?

Kaybetse bile gitmez öyle mi?

Gider efendim gider, bal gibi gider.

Nasıl mı?

Tarihi yazıyorum iyi okuyun bugüne pay biçin...

Ne oldu Kurtuluş Savaşı sonrasında?

Türkiye'de iki başlı hükümet oldu.

Padişah İstanbul'da oturmuş 'Ben devletin başıyım' diyor. Ankara'da da Büyük Millet Meclisi Hükümeti kararlar alıyor.

O dönemde Türkiye'de iki tane hükümet var.

Ne mi oluyor?

Birgün Büyük Millet Meclisi karar alıyor 'Padişahlık kalktı' diye. Ve 'Gitmem!' diyen Padişah Saray'ı apar-topar boşaltıp gidiyor.

Çünkü Türk devlet töresi nazarında meşru hükümet bellidir.

Eski Türklerde aksakallı meclisleri, boy beyleri meclisleri, kurultaylar olduğu zamanlarda Bilge Kağan'ın teklifi Kurultay'dan geçmediği örneklerden beri meşru devlet; meşverettir, Kurultay'dır, Meclis'tir, TBMM'dir.

İşte 'Gitmem!' diyen Padişah da gitti.

Şimdi gelelim günümüze.

Diyelim ki; yeni bir cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. Mevcut cumhurbaşkanının seçimi kaybettiği, muhalif adayın seçimi kazandığı anlaşıldı. Televizyon ekranlarında bu durum görüntülendi, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) da kararını açıkladı: "Gitmem de gitmem!... Ben Cumhurbaşkanı'yım" dedi öyle mi?

Yani seçimi kaybettiği görüldüğü halde gitmedi öyle mi?

Yeni Cumhurbaşkanı tıpış tıpış gider, YSK'dan mazbatasını alır. TBMM de bunu onaylar. Yeni Cumhurbaşkanı güvenlik güçlerine talimatı verir. Gerekirse Beyefendi Saray'ı boşaltmak zorunda kalır.

Tarihten örnek verdim. Hâlâ 'Gitmez' diyen varsa, bilin ki Saray'a istemeden de olsa hizmet ediyor demektir.

Unutmayın İstanbul'da da gitmiyor, ayak diriyorlardı. İkinci seçimde farkı yiyince tıpış tıpış gitmek zorunda kaldılar.

Tarihsel ve güncel olarak kaleme aldığım bugünkü yazımda seçimle gitmez algısının sadece malum kaynaklı değil, bazı keskin muhalif solcu ve FETÖ'cü kaynaklı olduğunu da söylemeden geçmek istemiyorum.

Aşırı solcular kafalarında kurdukları düşlerle, güya halkı harekete geçirip, tek adama karşı halk ihtilaliyle birlikte devrim yapma derdindeler.

Bu da tam bir saçmalıktır.

FETÖ'cü teröristlerin görüşlerini burada paylaşmak istemiyorum çünkü onlar terör örgütüdür onların propagandasını istemeden de olsa yapıp köşemi pislemek istemem.

Ne diyordu ulu önder Başbuğ Atatürk?

Geldikleri gibi giderler!..

Ben de diyorum ki geldiği gibi gider…

Yani seçimle geldi seçimle gidecek…