28 Şubat davasında karar celsesi başladı

28 Şubat davasında karar celsesi başladı
28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan yargılandığı davada hükmün açıklanması bekleniyor.

28 Şubat davasında karar celsesi başladı

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın bugünkü celsesi başladı.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor.

Arasında milletvekillerinin bulunduğu kalabalık bir grup da duruşmayı takip ediyor.

Mahkeme heyetinin sanıklar ve avukatlarına son sözlerini sorması, ardından hükmün açıklanması bekleniyor.

Savcı 60 sanık için ceza istemişti

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Hanifi Yıldırım, esas hakkındaki görüşünde, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Çevik Bir'in de arasında bulunduğu 60 kişinin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıkların lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 147. maddesi uyarınca "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye, devirmeye iştirak" suçlarından "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırılmalarını isterken, 39 sanık hakkında beraat talebinde bulunmuştu.

Savcının cezalandırılmasını istediği sanıklar, şunlar:

"Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak, Muhittin Erdal Şenel, Kenan Deniz, İlhan Kılıç, Yıldırım Türker, Çetin Saner, Kamuran Orhon, Vural Avar, Hayri Bülent Alpkaya, Hikmet Köksal, Ahmet Çörekçi, İdris Koralp, Fevzi Türkeri, Çetin Dizdar, Hakkı Kılınç, Mustafa Bıyık, İbrahim Selman Yazıcı, Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, Serdar Çelebi, Mustafa Babacan, Orhan Nalcioğlu, İsrafil Aydın, Cevat Temel Özkaynak, Ayhan Cansevgisi, Orhan Yöney, Ersin Yılmaz, Köksal Karabay, Hüsnü Dağ, Oğuz Kalelioğlu, İsmail Ruhsar Sürmer, Şevket Turan, Metin Yaşar Yükselen, Şükrü Sarıışık, Refik Zeytinci, Yücel Özsır, Altaç Atılan, Aydan Erol, Mustafa Hakan Bural, Yahya Kemal Yakışkan, Yahya Cem Özarslan, Ziya Batur, Bahaddin Çelik, Ruşen Bozkurt, Ünal Akbulut, Sezai Kürşat Ökte, Cengiz Çetinkaya, Ahmet Aka, Alican Türk, Osman Atilla Kurtay, Erkan Yaykır, Mehmet Aygüner, Erdal Ceylanoğlu, Ergin Celasin, İzzettin İyigün, Halil Kemal Gürüz, Sedat Arıtürk ve Erdoğan Öznal."

39 sanık hakkında beraat istemi

Savcı Yıldırım, sanıklar Abdullah Kılıçarslan, Adem Demir, Ahmet Dağcı, Ahmet Atalay Efeer, Ahmet Nazmi Solmaz, Ahmet Ziya Öztoprak, Arslan Daştan, Arslan Güner, Bertay Turgut, Celalettin Bacanlı, Cengiz Koşal, Doğan Temel, Engin Alan, Ertuğrul Gazi Özkürkçü, Fuat Büyükcivelek, Hamza Özaltun, İsmail Hakkı Önder, İzzettin Gürdal, Kurtuluş Öğün, Lokman Ekinci, Mehmet Başpınar, Mehmet Ali Yıldırım, Mehmet Cumhur Yatıkkaya, Mehmet Faruk Alpaydın, Metin Keşap, Metin Yavuz Yalçın, Mustafa Köseoğlu, Mustafa Özbay, Mustafa İhsan Tavazar, Necdet Batıran, Seyfullah Sönmez, Ümit Şahintürk, Veli Seyit, Aydın Karaşahin, Cemal Hakan Pelit, Mehmet Şinasi Çalış, Mustafa Kemal Savcı, Osman Bülbül ve Yüksel Sönmez'in, isnat edilen suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak cezalandırılmalarını istemeye yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediği ve atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığından beraatlerine karar verilmesini istedi.

Yıldırım, yargılama sırasında vefat eden sanıklar Teoman Koman, Eser Şahan, Salih Eryiğit ve Tevfik Özkılıç hakkındaki kamu davasının ise düşürülmesi talebinde bulundu.

Sanıkların son sözleri alındı

Daha sonra duruşmada hazır bulunan sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir önceki savunmalarını aynen tekrarladığını söyledi.

Sanıklardan Cengiz Koşal ise herhangi bir faaliyetinin olmadığını öne sürerek, "Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum." dedi.

Ersin Yılmaz da suçsuz olduğunu öne sürerek beraat talebinde bulundu. Dönemin EDOK komutanı İzzettin İyigün, "Son savunmam tüm gerçekleri ortaya koymuştur. Hiçbir suçum yoktur. Buna rağmen 5 yılım elinden alınmıştır. Beraat istiyorum." şeklinde konuştu.

Olmayan bir suç nedeniyle açılan davada mağdur olarak bulunduğunu iddia eden sanık Yıldırım Türker de "Ne ben ne de suçun işlendiği tarihte emrimde olanlar, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında yazılı herhangi bir suçun içinde bulunduk. Bunu ispat edecek herhangi bir delil de ortaya konulmadı. Beraat istiyorum." şeklindeki görüşlerini dile getirdi.

Vural Avar ise "İki Fetullahçı savcı tarafından yapılan iddianameyi halen sürdürmenizi reddediyorum. İlk defa böyle bir ortamla karşılaşıyorum. Hiçbir mahkemede böyle bir kalabalık içinde savunmamızın alındığına şahit olmamıştım. Beraatımı talep ederim." ifadelerini kullandı.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını öne sürerek, beraat talebinde bulundu.

Duruşmada bulunmayan İsmail Hakkı Karadayı adına beyanda bulunmak isteyen avukatına mahkeme izin vermedi.

Mahkeme heyetinin, son sözleri sorarken hayatlarını kaybeden sanıklar Eser Şahan ve Teoman Koman'ın adını sayması, salonda bulunanların tepkisini çekti.

Son sözlerin alınmasının ardından Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, hükmün açıklanması için duruşmaya saat 17.30'a kadar ara verildiğini açıkladı. 

Notlar

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi mübaşiri ve katibi, saat 14.00'ten önce sanıklar, müdahiller ve gazetecileri duruşma salonuna aldı. Mahkeme heyeti, hazır bulunanların tutanağa geçirilmesinin ardından salona geldi.

Duruşmayı AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı, TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, AK Parti Konya Milletvekili Hüsnüye Erdoğan, AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır ve HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz da takip etti.

Oldukça kalabalık olan salonda bazı avukatlar, katılanlar ve gazetecilerin yanı sıra sanıklar da duruşmayı ayakta izledi. 

Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy, ayakta duranları görünce polis memurlarına, "Memur bey, içeri neye göre aldınız?" dedi. 

Yiğitsoy ayrıca "centilmenlik yapılarak bayan avukatlara öncelik verilmesini" istedi.

Çevik Bir: 1997'de FETÖ tehlikesi duyurulmuştur

Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, "1997'de devlete FETÖ tehlikesi duyurulmuştur. 1997'de Genelkurmay Başkanlığı, rahmetli Demirel'e brifing veriyor. Bu brifingde FETÖ tehdidini devlete aktarıyoruz." dedi.

Bir, 28 Şubat dönemine ilişkin aralarında kendisinin de bulunduğu 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın hükmü açıklanmadan önce, verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"İnşallah herkes için hayırlısı olur." diyen Bir, FETÖ savcılarının söz konusu iddianameyi hazırladığı iddialarının hatırlatılmasının ardından şöyle konuştu:

"Zaten bütün davalar. Bizim davamız. 1997'de devlete FETÖ tehlikesi duyurulmuştur. 1997'de Genelkurmay Başkanlığı, rahmetli Demirel'e brifing veriyor. Bu brifingde FETÖ tehdidini devlete aktarıyoruz. Onun üzerine rahmetli Demirel, birtakım düzenlemeler oluyor. Aradan 8-9 ay geçiyor; 1998'de yine rahmetli Demirel'e makamında brifing veriliyor. FETÖ tehdidi rahmetli Demirel'e anlatılıyor. Bu, 1998 yılında oluyor. 17 Mart 1998'de makamında veriliyor. Daha sonra rahmetli Demirel bunu 10 gün sonra yapılacak, 27 Mart 1998'deki MGK toplantısı gündemine aldırıyor. MGK'de de bu konuşuluyor. Genelkurmay Başkanlığı tarafından MGK'nin bu brifinginde FETÖ tehdidi anlatılıyor. Artı, suçlanmakta olduğumuz Batı Çalışma Grubunun da yasal Genelkurmay Başkanlığı çalışması olduğu gündeminde var. Bu brifing dinlenilsin, bizim davamızın yasal olduğu o brifingde de yer alıyor. Onun için bir şey yapılamadı. Seneler geçtikten sonra bu dava yapılıyor. İnşallah hayırlısıyla biter. 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.