Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

Yazar

23 Haziran'da ne var?

23 Haziran'da İstanbul'da ne var? Tekrarına karar verilen Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi. Peki, seçim ile ilgili gündemde olması gerekenler neler? Adayların vaatleri, projeleri, yeşil alanlar, İstanbul trafiği, toplu ulaşım ile ilgili konular vs... Ya konuşulanlar neler? 'Kürdistan, Lazistan, Yunan, Pontus, Konstantinopolis, it, uçak kiralama...' Bir de YSK'nın verdiği seçim yenileme kararına dair tartışmalar. Bunların arasında, seçimin gündeminde yer alması doğal olan tek başlık ise YSK kararı.

Ya diğerleri? Aynı gündemi 31 Mart seçimleri sırasında Ankara'da oluşturmaya çalıştılar. Mansur Yavaş'ın seçilmesi durumunda, Ankara PKK ile birlikte yönetilecek, terör örgütünün militanları belediyeye dolacaktı. Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra yaşanan gelişmeleri, yapılan atamaları şöyle bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçirin, Cumhur İttifakı'nın Ankara'ya dair hangi söylemi gerçekleşti? Ankara'da tutmayan taktiği, İstanbul'da deniyorlar şimdilerde.

Peki neden yapıyorlar bunu? YSK'nın skandal İstanbul kararının konuşulmasını engelleyip Ekrem İmamoğlu'nun mağdur edilmesini unutturmak için mi? Bu da bir sebep. Hem de en önemli sebep belki de. İyi de, neden İstanbul'un ve İstanbul'un sorunlarına, ihtiyaçlarına yönelik söylemleri geliştirerek değil de, bir yerel seçimle uzaktan yakından alakası olmayan söylemleri, karşı tarafı da itham etmek için kullanarak YSK kararının seçmenlerin hafızasından silinmesini istiyorlar? Birincisi, hukuktan zerre taşımayan YSK kararına olan toplumsal tepki karşısında, İmamoğlu'nu yedi düvelden biri ilan ederek, kendilerini meşrulaştırıyorlar. İkincisi, İstanbul'a verebilecekleri bir şey yok. Çünkü şehrin sorunlarına, halkın ihtiyaçlarına hâkim değiller. Vâkıf oldukları tek konu, israf düzeni devam etmezse, rantlar sağlanmazsa, yeşil alanların talanına imkân vermeye devam edilmezse, kurdukları yanaşma düzenin İstanbul'da yıkılacak olması...

Seçimleri yeniletmeleri, İstanbul için seferberlik ilan etmeleri; İstanbul'da insanların daha iyi yaşamaları için değil. İstanbul'da yaşayanların daha fazla yeşil alana sahip olması, evine, işine daha rahat gidebilmesi, esnafın işinin bereketlenmesi için bir mücadele vermiyorlar. Verdikleri mücadele, kendi zenginliklerini, makamlarını korumak için. Halktan nasıl kopuk olduklarını, halktan kopuk siyasetleri ile halkın gözünün içine baka baka gösteriyorlar, farkında mısınız? Bu vebale ortak olmamak, İstanbulluların elinde. İstanbul'da bu düzen değişmeli, gelen de aynı işleri yaparsa, o da vakti geldiğinde değiştirilmeli! Padişahtan büyük Allah, siyasilerden büyük halk var!

DEVLET BAHÇELİ'NİN CILIZ TEPKİSİ!

Türkiye bir taraftan Binali Yıldırım'ın Diyarbakır'da söylediklerini tartışırken, diğer taraftan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin günlerdir Yıldırım'ın sözlerine ses çıkarmamasını konuşuyordu. Günler sonra da olsa, Bahçeli'den Binali Yıldırım'ın 'Lazistan' ve 'Kürdistan' çıkışına karşılık bir açıklama geldi. Bahçeli, "Türkiye'de Kürdistan ve Lazistan yoktur. Bundan sonra da olamayacaktır." diyerek, cılız bir tepki verdi. Sanki bunları diyene İstanbul için oy isteyen kendisi değilmiş gibi. Yanlış anlaşılmasın. Bahçeli'nin bu sözüne bir itirazımız yok. Türkiye'de, 'Lazistan' ve 'Kürdistan' diye bir yer olmasın diye de AKP'nin karşısındayız zaten. Ancak, bırakın adaylarını, CHP ya da İYİ Parti Genel Merkezi'nin çaycısı Yıldırım'ın söylediklerini söyleseydi, böyle mi olurdu? Ne tehditler, ne hakaretler ne ithamlar duyardık Bahçeli'den. Yedi düvel ile muhalefet arasında bağ kurar, 'beka için millî karar cumhur için istikrar' der bağlardı tepkisinin sonunda da... Öcalan'ın avukatları ile yeniden görüştürülmesini savunan ama Öcalan'ın mesajlarının okutulmasına hiç tepki vermeyen Bahçeli'nin, Binali Yıldırım'a cılız da olsa teki göstermesi, kendi partililerinin Yıldırım'a tepkisini göğüsleme hamlesinden ibaret... Ya ne yapacaktı? Binali Yıldırım Ülkücü, Milliyetçi bir isim mi de, Meral Akşener'e, Sinan Oğan'a, Yavuz Selim Demirağ'a reva gördüğü olayları, ona da reva görecekti?    

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları