Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

19 Mayıs 1919'dan önce yaşamıyordum ki

Türk kadını Cumhuriyet ile birlikte seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir ve bu durum Atatürk'ün, Türk kadınına her sahada gerekli yeri ve değeri sağlayabilmek için verdiği büyük mücadelenin sonucudur.

Elde ettiği siyasi haklar neticesinde Türk kadını ilk defa olarak 1935 seçimlerine katıldı.

1935 yılı seçimlerinde, 399 milletvekilinden 17'si kadındı. 1936 yılı başında boşalan milletvekillikleri için yapılan ara seçimde ise emekli öğretmen Hatice Özgenel, Çankırı Milletvekili olarak seçilerek Meclis'teki kadın milletvekili sayısını 18'e çıkarmıştı.

Hayat hikayelerine bakıldığında kadınların çoğunluğu eğitimli ve birkaç dil bilmektedir. Ayrıca ülkenin hemen hemen her bölgesinden temsilci seçilmesine gayret gösterilmiştir. İlk kadın milletvekilleri V. Dönem (1935-39)'de TBMM'de faaliyet göstermiştir.

Satı Kadın (Hatı Çırpan), köylü kadınların temsilcisi olarak milletvekili olması için Atatürk tarafından bizzat önerildi.

Gerçek adı Hatice olmasına rağmen Satı Kadın olarak tanınır. Evli ve altı çocuğu olan çiftçilik yapan köylü bir Türk kadını olan Satı Kadın, 1890 yılında Ankara Kazan'da doğmuştur. Kara Mehmetler adı verilen ve İstiklal Harbi'nde büyük yararlılıklar göstermiş bir ailenin kızı olan Satı Kadı'nın babası Kara Mehmet Bey, annesi Emine Hanım'dır. Balkan Savaşı gazilerinden olan İbrahim Çırpanoğlu ile evlenmiştir.

Kazan Köyü Muhtarlığı yapan Hatı Çırpan, 1935 seçimlerinde Meclis'e giren kadınlardan biridir ve tek dönem milletvekilliği yapmıştır.

Daha genç bir kadınken babasının ölümü üzerine babasından kalan miras için köyün zorbalarından olan Kara Yusuf ile mücadele etmek zorunda kaldı. Satı Kadın bu mücadeleyi kazanınca adı Satı Ağa olarak anılmaya başlandı. İstiklâl Savaşı'nda orduya savaş malzemesi yetiştirmek için bu sefer de düşmana karşı mücadele verdi. Harf Devrimi'nden sonra da açılan Millet Mektepleri'nde okuma-yazma öğrendi.

Kadınlara 1933 yılında muhtar seçme ve seçilme hakkının tanınmasından sonra ise babasının muhtarlık görevini devralarak, köyünün sorunlarını çözmek için çaba harcadı. Hatta ata binip silah kuşanıp köyün inzibatına bile yardım etti.

Satı Kadın'ın milletvekilliği süreci ise Atatürk ile tanışması üzerine başlayacaktı.

Satı Kadın, Kazan Köyü Muhtarlığı yaptığı dönemde Atatürk'ün Kızılcahamam'a doğru gittiğini haber alması üzerine köyü temizletmiş, köylüyü toplayarak Kazan'a yakın Bitik nahiyesine gitmiştir. Atatürk gelince elini öper, köylüler hazırladıkları ayranı Atatürk'e ikram etmeye çekinince Satı Kadın kendisi ikram eder ve hatta ayranı Atatürk'e ikram etmeye çekinen köylülerin; "Seni astırır, kestirir, hiç korkun yok mu?" sözlerine aldırmadan; "Ondan insana fenalık mı gelir?" diyerek ayranı Atatürk'e ikram eder. Atatürk kendisinin Kazan Köyü'nün Muhtarı olduğunu öğrenir. Hatta Atatürk kendisine muhtarlıktan memnun olup olmadığını sorar. Satı Kadın memnun olduğunu söyler. Atatürk'ün ayrıca, "Senin kocan kim?" diye sorar. Bunun üzerine Satı Kadın, kocasının Sakarya Savaşı'nda boğazından yaralanmış bir gazi olduğunu söyler. Atatürk kendisine bir soru daha sorar: "Ne zaman doğdun?" Satı Kadın, hiç tereddüt etmeden; "1919'da Atatürk Samsun'a çıktığı zaman doğdum…" diye yanıt verir.

Ata, bir an düşünür. Yıl 1934'tür. Kadının bu ifadesine göre 15 yaşında olması lâzım gelirdi. Hâlbuki karşısında abideleşen kadın… 25 yaşlarında görünüyordu. Tekrar sorar: Bu nasıl olur?"

Bunun üzerine Satı Kadın, hiç ikiletmeden, o her zamanki nüktedan hâli ile memleketin işgal altında geçirdiği acı yılları ima ederek; "Evet Paşam. 19 Mayıs 1919'dan önce yaşamıyordum ki…" diyerek yanıtlar.

Atatürk, yoluna devam ederken Nuri Conker'e "İşte mebus olacak kadın" diyerek, Satı Kadın'ın adını ve köyünü kaydettirir.

Atatürk'ün ziyaretinden bir-kaç ay sonra Satı Kadın'a, Köyün Bekçisi; kendisinin Jandarma Bölük Kumandanı tarafından çağırıldığı söyler. Bölük Kumandanı'nın yanına bir komşusuyla beraber giden Satı Kadın'a Bölük Kumandanı;

"Biz seni köy muhtarlarının başına ireyis yapacağız" demesi üzerine Satı Kadın da;

"He ya olurum. Hükümetin emrine kellem bile feda olsun" diye cevap verir.

Kısa bir süre sonra da gazetelerde Hatı Çırpan'ın milletvekili adayı gösterildiği yazılır. Seçimler yapıldıktan sonra da Kazan Köyü Muhtarı olan Hatı Çırpan, muhtarların başı olarak komutanın deyimiyle "İreyisliğe" seçilmiştir. Artık Hatı Çırpan'a milletvekilliği yolu açılmış olmaktadır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları